Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

ALİ BABA SULTAN OCAĞI, MADEN OCAĞINA DİRENİYOR..

Son yıllarda Anadolu’nun çeşitli

Son yıllarda Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde sıkça gündeme gelen tarih, çevre ve doğa katliamı haberlerine bir yenisi de Sivas Tozanlı’dan eklendi. Tozanlı’da binlerce yıllık tarihin mermer ocağı adı altında yağmalanacağını açıklayan Ali Baba Sultan Ocağı Alevi Kültür ve Cemevi Derneği Başkanı Tahir Aslandaş, başlattıkları hukuk mücadelesini sonuna kadar sürdürmekte kararlı olduklarını söyledi.

Güzelim cennet ülkemizin her bir köşesinden tarih, çevre ve doğa katliamı haberleri gelmeye devam ediyor. Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde yapılan HES’ler, maden ocakları ve bazı yanlış yapılaşmalar halkın tepkisiyle karşılanıyor. İstanbul Pendik merkezli faaliyet gösteren Ali Baba Sultan Ocağı Alevi Kültür ve Cemevi Derneği de memleketleri Sivas ili, Hafik ilçesi, Beykonağı Köyü’nde açılmak istenen maden ocağına karşı mücadele başlattı. Gazetemiz www.yerelgazete.com.tr ye konuyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunan Dernek Başkanı Tahir Aslandaş şunları kaydetti:

14 Kasım 2018’de Sivas ili Hafik ilçesi Beykonağı Köyü’nde bir firma tarafından tarafından yapılması planlanan 201701200 ruhsat numaralı (ER: 3362321 Mermer Ocağı İşletmesi projesi’ne onay istendi ve valilik tarafından ÇED süreci başlatıldı. Daha sonra 12 Haziran 2019’da çıkan   “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararı verildi. Köy Muhtarlığı İdari Mahkemeye dava açtı ve yerinde keşif yapılması için karar verdi. Ali Baba Sultan Ocağı Alevi Kültür Derneği olarak davaya müdahil olduk.

Maden ocağı adı altında yapılan define kazıları tarihsel ve kültürel değerlerimizin yağmalanmasına neden olmaktadır. Envanter çalışması yapılmadığı ve koruma altına alınmadığından dolayı, Selçuklu ve Osmanlı Dönemi öncesine ait mağara ve kalenin, tahrip edilmesi, bozulması kaçınılmaz olacaktır. Daha fazla zengin olabilmek için her yolu mubah gören maden şirketleri onarılmaz zararlar vermekle birlikte, kültürel miras değerlerimizi de yok etmektedirler. Genellikle kale, mağara, mezarlık, tümülüs, kaya mezarları, sunak taşları, höyükler, ören yerleri gibi yerler hedef alınmaktadır.

Beykonağı Köyü’nde Eşek Meydanı ve Melek Dede Mevkiinde yapılması planlanan mermer ocağı haberini duyduğumuz andan itibaren tepkimizi gösterdik ve 23.10.02018 tarihinde Sivas Valiliğine itiraz dilekçemizi verdik. Gerek Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün 19.11.2018 tarihli dilekçesi, gerekse Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nün 01.11.2018 ile 07.05.2019 tarihli cevap dilekçelerinde konunun bütünlüğüne, ehemmiyetine dair bilgisiz, ilgisiz, alakasız oldukları ve yanlı davrandıkları söz konusudur. ÇED raporunu hazırlayanlar niteliksiz, alanında eğitimsiz, konu ile ilgisiz personeldir.

Olay yerinde inceleme, araştırma yapmadan “2863 Sayılı kanun kapsamında kalabilecek taşınır/taşınmaz kültür varlığı ya da parçasına rastlanmamış olduğundan..”  şeklinde devam eden görüşüne  katılmıyoruz.  Tutarsız, hukuki dayanağı olmayan hatalı değerlendirmelerin kabulü mümkün değildir. Gerçekleştirilmesi planlanan projeden etkilenen veya etkilenmesi muhtemel olan halkın  ÇED sürecinde  katılımının sağlanması ve bilgi verilmesi, yöre halkının da düşüncelerinin değerlendirilmesi açısından çevresel konularda bilgiye erişim, çevresel karar verme sürecine halkın katılımı kanun gereğidir.

ÇED Komisyonu’na Ali Baba Sultan Ocağı Alevi Kültür ve Cemevi Derneği’nden yetkili temsilci katılmalıdır. Derneğimizin görüşleri gerek bölge halkı, gerekse Çevresel Etki Değerlendirilmesi açısından önem arz etmektedir. Sivas Valisi’nin muhtarları çağırarak yaptığı toplantıda; “Mermer ocaklarına karşı çıkmayın, ilimiz için gerekli ve önemlidir” diyerek mermerin faydalarını anlatması çok manidardır. Maden ocağının etkileyeceği alandaki yöre halkının, faaliyet konusunda görüşlerinin ve rızalarının alınması, yöre halkının temsilcilerine, köy muhtarına ve ilgili derneklere proje dokümanlarının sağlanması, bilgi verilmesi gerekmektedir.

ÇED sürecine etkin halk katılımı olmadan hazırlanan rapor şaibelidir.. Verilen, “ÇED gerekli değildir” raporu hayali bir rapordur. Bir anlamı, resmiyeti olmadığı gibi, çevrenin korunmasına hizmet etmeyeceği ve hukuka uygun olmadığı da açıktır. Raporu hazırlayan personellerin mermer ocağı şirketinin adamları ve arabaları ile köylüden habersizce bölgeye geldiklerini söylemeleri ciddiyetsizliklerini, tutarsızlılıklarını ve menfaat ilişkilerini ortaya koymaktadır.

Alevilerin kutsal mekânlarına kepçelerle, dozerlerle, dinamitle değil, EDEP ERKAN ve DESTUR ile gidilir. SİVAS ili HAFIK, ilçesi Beykonağı Köyü’nde  EMMİOĞLU MERMER tarafından yapılması planlanan Mermer Ocağı İşletmesi Projesi’ne  “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararına tepkiler çığ gibi büyümektedir. Alevi inanç değerlerinin ve kutsallarının bulunduğu MELEK DEDE ve EŞEK MEYDANI Mevkiinde açılması planlanan taş ocağı tüm yöre halkını tedirgin etmiştir. Anadolu’da ki  Aleviler için önemli inanç merkezlerinden biri olan  Ali Baba Sultan Ocağı evlatlarından Ahı Sultan‘ın kerametiyle çıkartmış olduğu ASA SUYU,  MELEK DEDE TÜRBESİ ve KIRK ZİYARET’in olduğu bu yer her yıl binlerce ziyaretçinin geldiği mekandır.

Tabiatın doğal güzelliği ve inançsal değerlerimiz zarar görmekte ve tahrip edilmektedir. Osmanlı yazılı kaynaklarında KIRK ZİYARET diye adlandırılan bu yer, geçmiş tarihlerde KIZILBAŞ TÜRKMEN KURULTAYI’ nın yapıldığı bölgedir. KIRK ZİYARET- KIRKLAR MEYDANI denilen bu mevki daha sonraları EŞEK MEYDANI tesmiyesiyle anılmıştır. TARİHİ KALE VE MAĞARALAR BULUNMAKTADIR. Böyle tarihi önem taşıyan bir yerin bugüne kadar tescillenerek koruma altına alınmamış olması bir skandaldır. Sözlü tarihimizde anlatılır,  Anadolu’dan ve Horasan’dan gelen Pirler ve Dedeler buradaki kalede KIZILBAŞ TÜRKMEN KURULTAYI’nı yaparlar. Hacı Emiroğlu Beyliği’nden bir heyet de bu kurultaya katılır.

Tozanlı’ya bağlı Hisarcık köyünden Pir Ali’nin oğlu Pir Sultan, Şeyh Mecid Karyesinden (Mecit Köyü), Pir Ahmed’in  oğulları Hubyar ile Pir Sultan, Sivas’tan Ali Baba Horasan-i, Çeltek Baba, Peyik Baba, Hopaz Baba, Çöreği Büyük köyünden Pir Vehent, Kurt Baba gibi bir çok Anadolu Ereni bu toplantıya katılmışlardır. Merkep (Eşek ) Meydanı ALİ BABA BİN AHİ MEHMED BEĞ VAKFI’ na ait vakıf arazisidir. Muharrem 1048/ Mayıs 1638 tarihli Vakfiyede kayıtlıdır. Bu yere ait ferman, hüccet, arzuhâl ve tarihi belgeler tarafımızda ve arşivlerde bulunmaktadır.

Yapılan Kadastronun usulüne uygun yapılmadığı suiistimallerin olduğu, Alevi Dergâhlarının vakıflarına mülklerine müdahale edildiği de hukuken kabul edilemez. Bölgede Kadastro yapılırken haksız uygulama ile bu taşınmaz vadi, Ali Baba Vakfı’na ait mevkuf iken yazılmamıştır.

MELEK DEDE TÜRBESİ: Kalenin dibinde üzeri taş yığınlarıyla kaplı olan yöre halkının ziyaret ettiği, kurbanlar kestiği, törenlerin yapıldığı, dileklerin dilendiği bir makamdır burası. Hakkında hikâyelerin, efsanelerin anlatıldığı saygı duyulan yüce bir zattır.  “Melek “ onun sıfatıdır, adı unutulmuş lakin kadir kıymet bilen vefalı Anadolu halkı Erenini, Dervişini unutmamıştır. Her fırsatta ziyaret etmiş, zorda darda kalınca dualarında Melek Dedeyi vesile etmişlerdir. Beykonağı köylüleri ilkbaharda yaylaya çıkarken ve son güzün yayladan inerken bir gün burada otak kurar kurbanlarını keser, lokmalarını yapar Alevi inanç gereği yol erkân yürütülürdü. Binlerce insanın ziyaret ettiği, saygı duyduğu, inanç mekânı MELEK DEDE TÜRBESİ taş ocağından en çok etkilenecek mekânların başında gelecektir. Kutsal Mekânlar çok fazla önem taşıyan ve korunması gereken mukaddes sevgi bağı olan yerlerdir. Bilge insanlar tasavvuf ilmini kerametlerde rumuzsal anlatımlarla sırlamışlardır. Elbet deki bu öykülerde bir gerçek ve hatta uyarma irşat kokusu vardır. Bu anlatılar Türk milli kültürü ile yeniden şekillenmiştir.

Ülkemizde yaşayan 20 milyon Alevinin inançları bir maden şirketi tarafından hiçe sayılmaktadır. Kişilerin ve toplumların bu değerlerden ödün vermemesi en büyük dileğimizdir. İnanç inanan bir insan için yaşam kaynağıdır,   kutsal olanlar, kutsallıklarını Tanrı’ya olan nispetlerinden alırlar. Bu manada Tanrıya inanmayan insanların kutsallık inançları yoktur. İslam’da ise kutsalın merkezi ve kaynağı Allah’tır. Allah nezdinde makbul olan Peygamberler, Ehli Beyt ve mürşidi kâmiller, evliyalar, şehitler, salihler, ağzı dualı takvalı, kullardır.

Kutsal kavramı; kutsal kitap, kutsal topraklar, kutsal mekânlar, kutsal zatlar, kutsal görev, kutsal emanetler, kutsal ağaç, kutsal mağara vb. gibi tamlamalarda kullanılmaktadır. Kutsal mekân bütün dinlerde mevcuttur. Kutsal mekânların bünyesinde icra edilen ibadetlerin, ayinlerin, ritüellerin, kurbanların, ibadetlerin çok büyük bir önemi vardır. Kâbe, On iki imamların türbeleri ve Ocak Pirlerinin türbeleri-dergâhları Alevilerin kutsal mekânlarıdır.  Kutsal mekân sayılan türbeler ile Türklerin eski ve köklü inançlarından biri olan “atalar kültü” arasında bir bağ bulunmaktadır.

TARİHİ DİNAMİTLE YOK EDECEKLER

Beykonağı Köyü Kırk Ziyaret mevkiinde tarih öncesinden kent kalıntıları, önemli tarihi hadiselerin cereyan ettiği yerler, aynen korunması gerekli yerlerdir. Ortak mirası korumak, geliştirmek ve nesillere aktarmak çok mühimdir. Tarihi eserleri korumak yurttaşlık ve insanlık görevidir. EŞEK MEYDANI KAYALIKLARI tarih, kültür ve inançsal mirasın bulunduğu tarihi yerdir. Beykonağı Köyü’nde ki tarihi kalıntılar, kale ve mağaralar kimsenin umurunda değil.

Kültür ve Çevre Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu ve Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu bölgeyi, mağarayı, tarihi kaleyi ve inançsal mekânları incelemeden, yöre halkından habersizce mermerci şirketine ruhsat verilmesi hukuken suç teşkil etmektedir. Maden arama kılıfıyla define avcılığı yapılmaktadır. Bu tarihi yerler birileri tarafından peşkeş çekilmektedir. Hiçbir kamu zararı gözetilmeksizin taş ocağı yapma, mermer çıkarma için “Çed Gerekli Değildir” raporu düzenlemişlerdir.

Mermer ocağı açılacak yerin bilinenden çok daha eski çağlarda da insanlara ev sahipliği yaptığı sunakların, KAYA MEZARLARININ, MAĞARANIN  ve KALENİN olduğunu yöre halkı çok iyi biliyor. Eski dönemlere ait çok sayıda kayaya oyulmuş LAHİT MEZARLAR, KAYA MEZARLARI kimler için yok edilecek, bir parça mermer için değer mi ?!.. GÖBEKLİTEPE  de olduğu gibi tarihi aydınlatacak bilgilerin elde edilebileceği kaçınılmazdır. Mermer ocağı açılacak yer bölgede ve ülkemizde ender rastlanan önemli yerlerdendir.

MERMER OCAĞI İÇİN BİNLERCE AĞAÇ KESİLECEK YEŞİL TOZANLI ÇÖLE DÖNECEK…

Tozanlı bölgesi Türkiye’nin kültürel mirası açısından da önemli bir bölgedir. Birilerine peşkeş çekilerek bu değerimiz elimizden alınarak, yağmalanmaktadır.“ÇED raporuna gerek yoktur” demek,  dürüst ve adil değildir. Kanunlar vatandaşlar için vardır. Kanun koyucunun hükmüne rağmen, aykırı düzenlemeler yapıldığı görülmektedir. Devlet eliyle adalet katlediliyor. Köyümüze, meramıza, su kaynaklarımıza ve doğal yaşamımıza sahip çıkalım. Taş ocaklarının kapatılması için mücadelemiz devam edecektir.

TOZANLI’DA BİNLERCE YILLIK TARİH MERMER OCAĞI ADI ALTINDA YAĞMALANACAK !..

Beykonağı Köyü’nde açılacak mermer ocağı proje alanında herhangi bir inceleme yapılmaksızın, proje tanıtım dosyası üzerinden masa başında, şirket yetkilileri ile“ÇED Gerekli Değildir” kararının alındığı, işletilmesi düşünülen taş ocağının ormanlık alana, özellikle su kaynaklarına ve genel olarak çevreye verebileceği olumsuz etkilerin telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğuracaktır. Tozanlı da yüzlerce köy ve Yeşil Irmak havzasında ki tüm canlılar zarar görecektir.

Tarih öncesi devirlere ait bilim, kültür, din ve sosyal yaşama konu olmuş korunması gerekli, mağara, kale sunaklar ve kaya mezarları yandaş şirketler tarafından yağmalanacaktır. Alevilerin inançlarına ve ziyaret ettikleri kutsal mekânlara saygısızlık ve saldırı olarak tanımlanacak bu mermer, maden ve define araması derhal durdurulmalıdır.Acil ihtiyati tedbir alınarak maden şirketlerinin buradan kirli elini çekmesi bölgenin turizme açılması, ormanlarımızın ve akarsularımızın korunması, tarihimizin kurtarılması, gerekiyor..

ALEVİLERİN KUTSAL DEĞERLERİ HİÇE SAYILMAKTADIR. 

Manevi değerleri hiçe sayan bir toplumun ne kadar korkunç hale gelebileceğini biliyoruz… İnsanların başına bele kesiliyorlar. İnsanoğlu hem maddi, hem manevi âlemi birleştiren bir varlıktan mürekkeptir. Tüm bu literatürler ile birlikte tarihi kale, mağara, kutsal değerler, orman ve sular, sözde ÇED raporunda muhtemelen göz ardı edilmiş. “ÇED Gerekli Değildir” raporu her şey olabilir ama kesinlikle insancıl değil! Yıka yıka gidiyor, yok sayıyor, ezip geçiyor. Gerekçeleri ne olursa olsun kabul edilemez. Bu nasıl koruma, nasıl tarihi mirasa sahip çıkmak?..

Tarihe kutsal değerlere, kültüre olan düşmanlıkları güvenimizi sarsmıştır. Koruma Bölge Kurulu ve komisyon üyeleri Alevi kültür varlıklarını ne kadar biliyor? Ülke nüfusunun yarısına yakınını oluşturan Alevilerden bir temsilci niçin yok? Görüşülecek konu Alevilerin tarihini ilgilendirdiğinden dolayı ilgili bir kaç üye kesinlikle heyetin içerişinde olmalıdır. Benim bildiğim Sivas insanı mert olur. Tarihi, kültürü yok ettikleri gibi mertliklerini de mi yok ettiler? Bu bir vicdan meselesidir. Sadece “kanunlar çerçevesinde yapıyoruz” demeleri kendilerini aklamaz. Çok açık ki Alevilerin kutsalları söz konusu olunca mevzuat uygulanmıyor. Kaldı ki kanunlarımızın da Türk halkına özgü olması gerekmez mi?!

“Daha fazla kazandıracağız ve kazandıracağız,  boşuna mı bu siyasetin içerisine girdik’’ diyenler, var olan kazançlarını da, itibarlarını da yitireceklerdir. Bin bir türlü Alicengiz oyunları dönüyor.  “ÇED Gerekli Değil” kararı ile bu işler oldu bittiye getiriliyor. Kararı veren sözde komisyon üyelerinin vicdanı hiç rahatsız olmayacak mı? Bu tarihi yerlere yasalara aykırı olarak belge verenler her kim olursa kanunen suç işlemiş sayılırlar. Mermer ve taş ocakları kapatılsın birilerinin çıkarı uğruna toprağı susuz bırakmaya, yer altı su rezervlerini kurutmaya, geleceğimizi ve kutsal değerlerimizi yok saymaya kimsenin hakkı yok.

  • KÖYÜMÜZDE MERMER OCAĞI İSTEMİYORUZ..  
  • YEŞİLİ BOL, HAVASI-SUYU-TOPRAĞI TEMİZ, DOĞAL VARLIKLARI KORUNAN BİR TOZANLI İÇİN EL ELE.
  • DAĞINA, BAĞINA, OTAĞINA SAHİP ÇIK !
  • DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKMAYANA DEĞER VERİLMEZ!
Reklamı Geç