Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

CAFER AKTÜRK’TEN ÜMRANİYE’DEKİ İMAR SORUNLARI HAKKINDA BASIN AÇIKLAMASI..

Yerel basın temsilcileriyle biraraya

Yerel basın temsilcileriyle biraraya gelerek Ümraniye’nin Hakimbaşı, İnkılap, Kazım Karabekir, Topağacı, Elmalıkent ve Dumlupınar gibi mahallelerinin imar sorununa ilişkin açıklamalarda bulunan CHP Eski İlçe Başkanı, 31 Mart Yerel Seçimlerinde Belediye Başkan Adayı ve İBB Deniz İşletmeleri A.Ş. Başkanvekili Cafer Aktürk, “31 Mart seçimleri öncesinde bu bölgede yaşayan vatandaşlarımıza yapmış olduğumuz uyarılar ve tespitler bugün aynen gerçekleşiyor. Keşke biz haksız çıksaydık da vatandaşımız bugün imar konularında mağdur olmasaydı. Lakin bir kez daha haklı çıktık ve o günkü tespitlerimiz bugün ne yazık ki halkımızın önünde acı bir gerçek olarak duruyor” dedi.

Ümraniye Belediyesi’nin bölgedeki halkın iradesini bakanlığa teslim etmeye çalıştığını iddia eden Cafer Aktürk; “Seçim çalışmalarımızın yüzde 60’ı bu bölgede gerçekleşti. Ak Parti’nin 25 yıldır tek bir çivi dahi çakmadığı, imar sorunu ile boğuşan Elmalıkent, İnkılap, Kazım Karabekir, Hekimbaşı, Dumlupınar ve Topağacı gibi mahallelerimizde vatandaşımıza yerinde dönüşümle kalıcı çözüm olacağını anlattık. Bölgedeki mülkiyet ve imar sorunlarında; Eczacıbaşı davalarının sürdüğünü, Osmanlı torunlarının işin içine girdiğini, muazzam bir rant olduğunu ve bu rantın halkın lahine değil iktidar yandaşlarının kendi ceplerine doldurmak istediklerini defalarca dile getirdik. Aldatma ve her seçimde koz olarak kullanılan imar meselesi ne yazık ki geçen 31 Mart seçimlerinde de aynı şekilde kullanıldı” dedi.     

Bölgede yaşayan bazı partililerin de katılımları ile destek verdiği Cafer Aktürk, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Ümraniye 710 bini aşkın nüfusu ile 51 ilden daha fazla nüfus yoğunluğuna sahiptir. İstanbul’daki 39 ilçe içerisinde en kalabalık nüfusa sahip 5. ilçe durumundadır. Nüfusu bu kadar yoğun olunca, doğal olarak sorunları da o derece fazla olmaktadır. Ümraniye’ye bakınca nüfus yapısı ile neredeyse küçük bir Türkiye minyatürünü görebiliriz. Özellikle Alemdağ Caddesi’ne göre kuzeyde kalan bölge, yapı niteliği bakımından en sorunlu bölge olarak düşünülebilir.

21 yıldır Ak Parti tarafından yönetilen Ümraniye, ranta dayalı yapılaşma ve beton yığını ile tam bir sorunlar yumağı durumuna gelmiştir. Buna karşın özellikle Hekimbaşı, Dumlıpınar, Topağacı, Elmalıkent, İnkılap ve Kazım Karabekir mahallelerimiz yapılaşma noktasında en sıkıntı çeken bölgeler olmuştur. Deyim yerindeyse 21 yıldır çivi bile çakılmamıştır. İstanbul deprem riskini göz önüne aldığımızda, esasen bu bölgenin imar sorununun  bugüne kadar çoktan çözülmüş olması gerekirdi. İnsanlar yıllardır can kayıplarına neden olabilecek çürük yapılarda yaşamaya mahkum edilmişler ve bu durum devam etmektedir.

Çünkü siyasi erk bu bölgeyi tamamen oy deposu olarak kullanmak adına, bölge halkımızı aldatmış ve her seçim döneminde verdiği sözleri unutmuştur. Nihayetinde, 2018 yılında bölgede 1/5000”lik Nazım İmar ve 1/1000”lik Uygulama İmar Planları yapılmış ve Belediye Meclislerinde kabul edilerek yasal statü kazandırılmıştır. Lakin yapılan planlama, ada bazlı imar öngördüğünden mevcut yapılaşma durumundaki maliklerin ihtiyaçlarını karşılamaktan uzaktır. Bu imar planı ile durumun kilitlenmeye doğru gideceği baştan belli idi. Ak Parti’li belediyenin de aslında ana hedefine ulşamak için istediği tam olarak buydu. Belediye, sistemin kilitlenmesi ve sorunun çözümsüz kalması ile bu bölgedeki ranttan maksimum fayda sağlama yolunu tercih etmiştir.

Sistemin kiltlenmesi ana arzuları olduğu için bu bölgedeki 2B ve mülkiyet kaynaklı mahkeme süreçlerine müdahil olmayıp, halkın bezdirilmesi yolu tercih edilmiştir. Oysa merkezi siyasi erk kendilerinde olduğu için bu sürecin çok kısa sürede sonuçlandırılması mümkün idi.

Nitekim 2019 yerel seçim sürecinde CHP Belediye Başkan Adayı Cafer Aktürk olarak bu bölge ile ilgili Ak Parti’nin gizli emellerinin olduğunu açıklamış ve bölge ile ilgili çok net çözümlerimi de halkımıza anlatmıştım. Seçim sürecinde iktidarın asıl derdinin sorunun katlanarak devam etmesi ve çözümsüz kalması ile riskli bölge ilanına gideceğini o günlerde halkımızla paylaşmıştım. Geldiğimiz noktada Belediye Başkanı Sayın İsmet Yıldırım, bölge muhtarları ile yapmış olduğu sosyal medya canlı yayınında bu bölge ile ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanı ile görüştüğünü ve bölgenin riskli bölge ilan edileceğini söylemiştir. Bu şekilde Ak Parti’nin asıl hedefi olan, bölge hakkındaki gizli rant projesini de ilk defa açıklanmış oldu.

Gerekçeleri ise; Hekimbaşı, Topağacı, Dumlupınar Mahalleleri ve Kazım Karabekir, Elmalıkent, İnkılap Mahalleleri’nin bir kısmına ilişkin 1/1000 Uygulama İmar Planı 27 Şubat 2020 tarihinde mahkeme kararı ile iptal edilmesidir. Oysa işletilmesi gereken yöntem, mahkeme kararında ifade edilen plan iptaline sebep eksikliklerin giderilmesi ve kademeli imarı mümkün kılan revize planın tekrar Ümraniye Belediye Meclisi’ne sunulması, tüm siyasi partilerin görüşleri alınarak değerlendirilmesi ve en nihayetinde sürecin İBB Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’nun kontrol ve onayı ile yürürlüğe girmesiyken; Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım’ın beyanında belirttiği Riskli Bölge ilanı ile söz konusu planlama süreci Ümraniye Belediyesi uhdesinden çıkarak, Ankara’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na devrolmaktadır. Ümraniye Belediyesi bu şekilde adeta kendisini inkar ederek, görev ve yetkilerini bakanlığa devretmektedir.

Bölgenin riskli alan ilan edilmesi ile bireysel hak arama kabileyeti ortadan kalkmış olacaktır. Uygulamayı yapan idare, riskli alanlarda ve rezerv yapı alanlarında her türlü imar ve yapılaşma işlemlerini, iki yıl süre ile geçici olarak durdurabilir. Uygulamanın gerektirmesini halinde imar ve yapılaşma işlemlerinin geçici olarak durdurulması bir yıl daha, toplam üç yıla uzatılabilir. 1/1000 Uygulama İmar Planı iptal edilmemiş olsaydı, bölgedeki yurttaşlarımız imar kriterlerini yerine getirmek suretiyle istedikleri müteahit şirket ile anlaşıp, ticari kazanımları maksimum olacak şekilde farklı alternatifleri değerlendirebilir durumda  olacaklardı. Riskli Alan ilanı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın müteahitler ile yurttaşlarımızın anlaşmak mecburiyeti doğup, ticari kazanımları sınırlı ölçüde kalmaya namzettir.

Yıkım ve yeniden yapım sürecinde maliklerin 2/3 çoğunluğunun kararının yeterli görülmesi nedeniyle 1/3’ün mülkiyet hakkının gaspı anlamına gelen çeşitli sorunlar yaşanmaktadır. Uygulama sırasında Bakanlık, TOKİ veya idare tarafından talep edilmesi halinde, hak sahiplerinin de görüşü alınarak, riskli alanlardaki yapılar ile riskli yapılara elektrik, su ve doğalgaz verilmez ve verilen hizmetler kurum ve kuruluşlar tarafından durdurulur. Bu noktadan itibaren ciddi sıkıntılar yaşanacağı aşikardır.  

Kısaca, 1/1000 Uygulama İmar Planları yukarıda belirtildiği gibi revize edilerek, bölgedeki halkın kaderini Belediye koordinatörlüğünde ve hakemliğinde, tüm bölge halkının katılımı ile yerinde dönüşüm projesi kapsamında sorunun çözümü pekala mümkündür. Yapılacak plan revizyonu ile CHP Belediye Başkan Adayı Cafer Aktürk olarak önermiş olduğum kademeli imar ile yerinde dönüşüm hızlı bir şekilde hayata geçirilebilirdi. Ancak Ak Parti belediyecilik anlayışı, halktan ziayade rantı esas aldığı için bölge halkının kaderini çözmek yerine bakanlığa havale etmiştir. Riskli Bölge ilanı ile en asli hak olan bireysel hak arama, halkın elinden alınmış olacaktır. Bakanlık ve TOKİ marifeti ile halkın yandaş firmalar ile anlaşma yapmaları zorunlu kılınacaktır. Pazarlık gücü elinden alınarak anlaşmaya zorlandığı için yıllardır eziyet çekerek yaşamış olduğu bu bölgeden sürülmeleri, yaşanan benzer projelerde görüldüğü üzere yüksek ihtimal dahilindedir. Bunun örnekleri Fikirtepe, Okmeydanı ve Sulukule’de rahatlıkla görülebilir.

Oysa rant değil halkın yararı düşünülse Maltepe Gülsuyu örneğinde olduğu gibi bir çözüm çok rahatlıkla hayata geçirilebilirdi. Bu bölgede hakın katılımı sağlanarak kademeli imar ile halkın tam memnuniyeti ve onayı ile hayata geçmek üzeredir. Sonuç itibarı ile geleceğin Maslak’ı olarak görebileceğimiz Ümraniye’mizin bu altı mahallesinde yaşayan halkımız Ak Parti’nin bitmez rant iştahı nedeniyle, ciddi sıkıntılar yaşayacak ve yıllardır eziyet çekerek yaşadıkları yerlerinden olacaklardır.

Halkımızı yapacağımız halk buluşmaları ve toplantılarla bilgilendirmeye ve halkımızın mağduriyet yaşamaması için her zaman yanlarında olacağımızın sözünü veriyorum. Her zaman halkımızın yararına olan projeleri  ve bu bölgede yerinde dönüşümü destekleyeceğiz.Ümraniye halkının kaderi halka rağmen Bakanlık olsa dahi başkalarına, havale edilemez ve en iyi çözümün halkın bizzat içerisinde söz sahibi olduğu çözüm olduğu gerçeği ortadır. Ümraniye’de iktidar olamazsakta Cafer Aktürk olarak seçim döneminde halkın yararına açıklamış olduğumuz projelerin hayat bulabilmesi için büyük bir gayret ve azimle çalışacağım.”

Reklamı Geç