ERDOĞAN; “BESMELE İLE YENİ BİR BAŞLANGIÇ YAPIYORUZ”

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Maltepe Mitinginde alan tıklım tıklım doldu. İsrail’i kınayan Erdoğan, “Gazeteciler öldürülüyor basın örgütleri neredesiniz?” diye seslendi. Erdoğan, muhalefetin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu için de sert sözler söyledi. İstanbul’a veda etmediğini belirten Başbakan, “Bugün İstanbul’a veda etmiyorum. Ben bugün sizlere veda etmiyorum. Allah takdir ederse doğduğum bu şehirde vefat etmek, hiç olmazsa bu şehre defnedilmek benim en büyük arzum ve en büyük vasiyetimdir” dedi.
Maltepe sahilinde bulunan miting alanına metro ve karayolunun yanı sıra denizden de ulaşım sağlandı. Onbinlerce vatandaş, gemilere ve teknelere binerek miting için Maltepe sahiline geldi. Başbakan’ın konuşmasını yapması için yaklaşık 5 metre yükseklikte, iki tarafında Erdoğan’ın fotoğrafı ve cumhurbaşkanı seçimi için kullandığı amblemin bulunduğu, üzerinde “Milletin Adamı” yazan dev pankart ve ekranın yer aldığı platform oluşturuldu. 171 futbol sahası büyüklüğündeki deniz doldurularak inşa edilen 120 hektarlık Maltepe Meydanı’nda ilk kez miting düzenleyen Başbakan Erdoğan’ı dinlemek için meydanı dolduran binlerce İstanbullu havadan da görüntülendi. Maltepe’de Başbakan Erdoğan’ın yerel seçimler öncesi Yenikapı’da gerçekleştirdiği mitinge benzer düzen oluşturuldu.
Maltepe’de Yenikapı’ya göre daha dar bir alan oluşturulmasına rağmen, kürsü, basın platformu, sağlık merkezleri gibi alanlar aynı yerlere konuşlandırıldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasında önce İstiklal Marşı’nı okudu.
Başbakan Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle: İstanbul sizi bir kez daha selamlıyorum. Bütün ilçeleri bütün semtleri selamlıyorum. Cihanı titreten sultanlarını minnetle selamlıyorum. Bugün Maltepe’de yine tarih yazıyorsun. Şu İstanbul’daki kükreyiş varya dostlarımızın yüreğine su serpiyor. Kardeşlerimiz gönlünü feraylatıyor. Mazlumlara umut ışığı oluyor.
Bu dik duruşun zalimlerim yüreğine korku salıyor. Sen dimdik durduğun sürece adaletin sancağı düşmez. Sen Fatih Sultan Mehmet’in torunlarının şehrisin. Bu muhteşem meydan sadece 10 Ağustos mitingi yapmıyoruz. Iraklı, Suriyeli, Libyalı, Mısırlı kardeşlerimize biz buradayız diye haykırıyoruz. Buradan Gazze’nin çocuklarına selam gönderiyoruz.
Hitler Almanya’da nasıl ari bir ırk oluşturmaya çalışmışsa İsrail devleti de şu anda orada aynı hedefin peşinde koşuyor. Hiç bir zulüm edebi değildir, gün gelecek zulümlerinin hesabını mutlaka verecekler. Bu bebek katillerinin, İsrail yönetiminin er ya da geç yaptıklarının hesabını hukuk içinde vereceğini biliyoruz. Dünyada vicdan sahipleri Filistin ve Gazze’nin yanında, samimi müminlerin hepsi Gazze’nin yanında.
Filistin’de şu ana kadar, bu son saldırıda 10 gazeteci hayatını kaybetti. Bizim oradaki Anadolu Ajansı büromuza, iki kez saldırı yapıldı, gazeteciler yaralandı. Hiç dünyadan tepki var mı? Ey uluslararası basın, ey basın örgütleri neredesiniz? Türkiye’de terör suçluları için ‘gazeteciler tutuklu’ diye ayağa kalkarsınız, Filistin’de ölen gazetecileri neden görmüyorsunuz?
Demokrat Parti, merhum Menderes ve arkadaşları iktidara yürüyordu. Halk Demokrat Parti’ye koşuyor. İsmet İnönü de kara kara düşünüyor. Bu DP’nin önünü nasıl keserim diye hesaplar yapıyor. Kılıçdaroğlu da ondan öğrenmiş herhalde. Aklına bir fikir geliyor sonra. En iyisi şöyle bir dindar insanı aday yapayım, DP’nin oylarını alayım diyor. Çok ilginç, hikaye bugünküne benziyor. Kimi buluyor, Şemsettin Günaltay. Merhum Mehmet Akif Ersoy’un arkadaşı. O da profesör. İlahiyatçı tarihçi. 3 dil biliyor. Aynen bugünkü gibi. Peki sonuç ne oluyor? Seçim yapılıyor. CHP ve Şemsettin Günaltay ağır bir hezimet yaşıyor. CHP bugün de aynısını yaptı. Vagonu da arkasına taktı. Yahu neymiş profesörmüş, neymiş 3 dil biliyormuş. Yahu biz tercüman mı arıyoruz, ülkeyi yönetecek adam mı arıyoruz. Tercüman arıyorsan çok. 3 dil bilen de var, 5 dil bilen de var. Ben işte tercümanlarla götürüyorum işi. Hamdolsun.
Biz Hakk’a ve halka teslim olmuşuz. Sizin manşetleriniz, bize işlemez. Sizin tehditleriniz, bize işlemez. Sizin kurşunlarınız, sizin suikast planlarınız, sizin işaret ettiğiniz darağacı yolları, bize işlemez. Allah’a hamdolsun işlemedi. ‘Muhtar bile olamaz’ diye manşetler attılar. O manşetler bize tesir etmedi. Nice suikast girişiminde bulundular. O tehditler bizi yolumuzdan çevirmedi
Erdoğan, İhsanoğlu’nun bir konuşmasında ‘Ben edebiyatçıyım’ dediğini belirtti, Adana’da katıldığı toplantıda Yahya Kemal Beyatlı’nın Süleymaniye`de Bayram Sabahı adlı şiiri için “Süleymaniye`de Bayram Namazı ifadesini kullanan İhsanoğlu’nu eleştirdi: Yahya Kemal’ın Süleymaniye’de bayram namazı diye bir şiiri yok. Süleymaniye’de bayram sabahı diye bir şiiri var. Çekoslovakya Devlet Başkanı arkadaşım’ diyor. Ekmel, Çekoslovakya diye devlet mi kaldı? Artık Çek Cumhuriyeti var. Çekoslovakya diye devlet var mı? Çekoslovakya iki ayrı devlet oldu.
Erdoğan, ‘paralel yapı’ operasyonlarının devam edeceği mesajını verdi.Bugün İstanbul’a veda etmiyorum. Ben bugün sizlere veda etmiyorum. Allah takdir ederse doğduğum bu şehirde vefat etmek, hiç olmazsa bu şehre defnedilmek benim en büyük arzum ve en büyük vasiyetimdir. İnşallah son nefesime kadar milletimle, yol arkadaşlarımla en çok da İstanbul’da olmayı sürdüreceğim. Sizin karşınızda milletvekili değil, Başbakan değil, Cumhurbaşkanı adayı değil en başta Kasımpaşalı Recep Tayyip Erdoğan var. İnşallah bu hep böyle olacak. Siyasete ilk adımı attığım bu şehirde daha en başından beri bu yolu yürüdüğüm tüm arkadaşlarımdan helallik diliyorum.