D vitamini, ince bağırsaklardan kalsiyumun emilmesi ve kemik yapımı gibi görevleri bulunan bir hormondur. Deride sentezlenen (vitamin D3) formu ve besinlerle alınan (vitamin D2) formu bulunmaktadır.
D vitamini %80-90 güneş ışınları etkiyile ciltte sentezlenir, %10-20 besinler (karaciğer, yağlı balıklar, yumurta sarısı vs.) ile alınır. Kanda D vitamini ölçümü yapılırken 25-hidroksivitamin D düzeyine bakılır. 20 ng/mL’nin altındaki seviyeler ciddi D vitamini eksikliğini gösterir. Sağlıklı insanlarda seviyeler 40-80 ng/mL arasında değişir. 150ng/mL’nin üzerine çıktığında da D vitamini zehirlenmesi meydana gelebilir.
D vitamini Eksikliği’nin Nedenleri
- Besinlerle yetersiz alım
- Yetersiz güneş ışığı maruziyeti (kuzey enlemler, hava kirliliği, koyu cilt, güneş koruyucu kullanımı, kapalı giyim tarzı…)
- İnce bağırsak hastalıkları (çölyak hastalığı, inflamatuar bağırsak hastalıkları…)
- Pankreas yetersizliği
- Kronik karaciğer hastalıkları (siroz…)
- Bazı ilaçların kullanımı
- Nefrotik sendrom
Güneş ışınlarının dünya yüzeyine ulaştığı açı (Zenith açısı) D vitamini sentezinde etkilidir. Ülkemizin bulunduğu enlemde vitamin D sentezi Mayıs-Kasım ayları arasında gerçekleşir. Uygun ışın açısı saat 10.00-15.00 arasında olduğundan, D vitamini sentezi için bu saatlerde güneşe çıkılması önerilir.
Güneş ışığının yetersiz alındığı ya da hiç alınmadığı çalışma ortamları, gece vardiyasında çalışanlar ve tüm deriyi örten giyim tarzı D vitamini eksikliği açısından risk oluşturmaktadır. D vitamini yetersizliği çocuklarda rikets, iskelet anormallikleri ve gelişimde gecikme ile sonuçlanabilmektedir. Yetişkinlerde ise osteoporoz, osteomalazi, osteopeni ve kemik kırıkları meydana getirir. Yapılan çalışmalarda D vitamininin kanser, enfeksiyon hastalıkları, metabolik sendrom, kardiyovasküler hastalıklar, otoimmün hastalıklar, diyabet ile ilişkili olduğu görülmüştür. Bu nedenle D vitamini hayati açıdan oldukça önem taşımaktadır.
D Vitamininin Hastalıklarla İlişkisi D Vitamini ve Kalp-Damar Hastalıkları
Damarlardaki ve kalpteki kas hücrelerinde D vitamini D vitamini alıcıları bulunur. Yapılan çalışmalarda D vitamini seviyesinin düşüklüğü ile tansiyon, damar sertleşmesi ve kalp hastalıkları arasında ilişki bulunmuştur.
D Vitamini ve Diyabet
Yapılan çalışmalar sonucunda D vitamini eksikliğinin vücudumuzdaki şeker metabolizmasında dengesizliklere ve tip1 – tip2 diyabete yol açabileceği görülmüştür D vitamini bağışıklık sisteminde de önemli rol oynadığından D vitaminin yeterli düzeyde olması tip1 diyabet riskini azaltır. Aynı zamanda insülin üreten hücrelerin işlevi ve insülinin vücuttaki etkinliğiyle de ilişkili olduğundan tip2 diyabet gelişimini de azaltabilir.
D Vitamini ve Osteoporoz (Kemik Erimesi)
Osteoporoz dünyadaki en yaygın metabolik kemik hastalığıdır ve düşük D vitamini düzeyi kemik erimesi için bir risk faktörüdür. Çalışmalar sonucunda kalsiyum ile birlikte D vitamini desteği kullanılarak kemik erimesi ve buna bağlı kırıkların azaltılabileceği görülmüştür. D vitamini ayrıca kaslar üzerinde etki ederek, kas gücünü artırır.
D Vitamini ve Kanser
D vitaminin kanserin önlenmesini sağladığına ve tedavisinde önemli rol oynadığına dair birçok çalışma mevcuttur. Örneğin bir çalışmada D vitamini seviyesinin ideal olduğu kişilerde düşük olanlara göre kanser riskinin %72 oranında daha az olduğu gösterilmiştir.
D Vitamini ve Multiple Skleroz
D vitamininin vücuttaki bazı etkileri sayesinde MS hastalığının önlenmesinde önemli bir potansiyel role sahip olduğu öngörülmektedir. D vitamini düzeylerini normal seviyede tutmak MS’in önlenmesi ve tedavisi, hastalığın ilerlememesi açısından etkili bir yöntem olduğu düşünülmektedir.
D Vitamini ve Demans
Alzheimer hastalığı olanlarda D vitamini düzeylerinin olmayanlara göre daha düşük bulunmuştur.
D Vitamini ve Kronik Ağrı
D vitamini kemik metabolizmasında önemli bir etkiye sahiptir. Yapılan çalışmalarda kronik bel ağrısı gibi kronik ağrı sendromlarında D vitamini desteği alınmasının fayda sağlayabileceği görülmüştür. D vitamini eksikliği ülkemizde ve dünyada son derece yaygın olup, kemik ağrılarından saç dökülmesine kadar pek çok sağlık sorununun habercisidir. Kış aylarında yeterince güneş ışığı alamamak, iş ya da okul nedeniyle kapalı mekanlarda uzun süre kalmak yeterli D vitamini almamızı engelleyebilir. Bu dönemde beslenmenize dikkat etmeniz sorunların önlenmesi açısından oldukça önemlidir. D vitamini eksikliğinden şüpheleniyorsanız öncelikle kan testiyle bunun doğrulanması gerekir. Doktorun önerdiği ilaçlara ek olarak bir diyetisyen kontrolünde günlük diyet D vitaminince zenginleştirilmelidir.
1.Yumurta sarısı
Diyet planının vazgeçilmezi olan yumurta akı protein içerirken yumurta sarısı vitamin ve mineral açısından zengin olup D vitamini eksikliği durumunda tüketilmesi gereken besinlerin başında gelir.
2.Yağ İçeriği Zengin Balıklar
Somon, sardalye, morina ve ton balığı gibi yağlı balıklar yüksek miktarda D vitamini içerir. Ayrıca çok da sağlıklıdırlar.
3.Mantarlar
D vitamini eksikliği varlığında vegan beslenenler için mantarların vazgeçilmez olduğunu söylesek yanılmış olmayız. Bazı yabani veya güneşe maruz kalan mantarlar iyi bir D vitamini kaynağı olabilir.
4.Portakal suyu
Genellikle kahvaltıda tüketilen portakal suyu da D vitamini açısından zengin bir alternatiftir.
5.Balık yağı
Balık yağı, büyüyen çocuklar için en sık kullanılan besin takviyelerinden biridir. Balık yemeyi sevmeyenler için iyi bir alternatif olabilir.
6.Süt ve süt ürünleri
Bitki bazlı sütlerin kullanımı son yıllarda dünya çapında artmasına rağmen inek ve soya sütleri, gravyer peyniri, yoğurt ve tereyağı da D vitamini kaynaklarıdır.
Besinlerin D Vitamini İle Zenginleştirilmesi
Dünyada D vitamini ile ilgili zenginleştirme çalışmasını yapan ülkeler arasında ABD, Kanada ve Avustralya ilk sıralarda yer almaktadır. Kanada’da süt ve margarin gibi besinlerin D vitamini ile zenginleştirilmesi zorunludur. İskandinav ülkelerinde de D vitamini ile ilgili benzer çalışmalar yapılmaktadır. Ülkemizde de bu yönde çalışmaların yapılacak olursa birçok sağlık sorununun önüne geçilecektir.
D Vitamini Eksikliğinin Önlenmesi
Yeteri kadar güneş almayan, doğal ve zenginleştirilmiş besinler ile yeterli D vitamini alamayan sağlıklı bireyler, D vitamini sentez ve metabolizmasını engelleyen hastalıkları olan bireyler yakından takip edilmelidir. Gereksinim doğrultusunda hekim tarafından tavsiye edilen D vitamini takviye dozlarının yanında diyetisyen kontrolünde günlük diyete D vitamininden zengin besinler eklenilmelidir.
Sonuç olarak; Haftada en az iki kez sabah 10 ile öğleden sonra 3 arasında kolların 5-30 dakika boyunca güneşte kalması, D vitamini eksikliğini önlemek amacıyla etkili olabilmektedir. Sardalya, uskumru, somon, morina balığı karaciğeri yağı, yumurta sarısı ve shiitake mantarı besin ile alınabilecek D vitamini kaynaklarıdır. Yoğurt, süt, tereyağı, portakal suyu ve peynirde de D vitamini bulunur. Yine D vitamini eksikliği mevcutsa doktor kontrolünde D vitamini seviyeleri kontrol altında tutularak günde ortalama 400IU D vitamini takviyesi yapılabilir.
Sağlıklı Günler Dilerim. Diyetisyen Esra SEVİNÇ