“Sen de bizimle ol” diyerek CHP Çekmeköy İlçe Başkanlığı adaylığını açıklayan partinin emektar ismi Sami Yayla, “Güçlü örgüt için başarı çıtasını gelin daha da yükseltelim ve bu kongreyi çarşaf liste halinde yapalım” önerisinde bulunarak hedef büyüttü.
Cumhuriyet Halk Partisi Çekmeköy İlçe Örgütü’nün 14 Eylül Pazar günü İBB Spor Kompleksi’nde kongresini yapacak olağan kongresi için yarış hızlanıyor. İlçe binasında düzenlenen coşkulu bir programla adaylığını açıklayan partinin önde gelen emektar isimlerinden Sami Yayla, başarı hedef çıtasını yükseltti. Daha güçlü bir örgüt için ‘çarşaf liste’ önerisini de sunan Yayla, hiçbir delegeden imza dahi istemediğini belirterek kendisini örgütün vicdanına teslim ettiğini kaydetti. Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları anısına saygı duruşu ve İstiklal Marşı’mızın okunması ile başlayan programda Yayla’nın kısa biyografisi tanıtıldı.
Partililerin yoğun katılım gösterdiği programda iddialı açıklamalarda bulunan Sami Yayla, içinde bulunulan sürecin yoğun ve yıpratıcı olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Ben bu süreçte içe dönük bir yarışın tarafı değilim aslında, hatta şu dönemde ilçe kongrelerinin yapılması dışa dönük mücadelemizi, bir ve birlik olmamızı maalesef olumsuz etkilemekte olduğunun farkında olan bir kardeşinizim. Fakat parti kurmayları kongre süreciyle ilgili herhangi bir takvim değişikliğine gitmedi maalesef ve kongre takvimi devam etmekte. Bunu belirtmek istedim öncelikle…
Evet, Tarihi bir dönemden geçiyoruz. Bu dönem miladını ve meşruluğunu yitirmiş Akp iktidarının tüm gücüyle Cumhuriyetin ve ülkenin kurucu partisi olan Cumhuriyet Halk Partisine saldırdığı dönemdir. Ama karamsarlık yok. Umudumuzu büyütüyoruz ve bu umudu örgütümüzle birlikte, dayanışmayla, kararlılıkla bir yumruk gibi sıkıyor ve havaya kaldırıyoruz.
Yaşamanın pahalı, yaşamın ucuz olduğu bu topraklarda, bir taraftan adalet ve hürriyet mücadelesi, diğer taraftan özgürlük ve demokrasi mücadelesi veriyoruz. Bu mücadele öyle bir mücadele ki, tarih bu mücadelenin onurlu bir gelecek için verildiğini yazacaktır. Elbette bu mücadele; baskılara, zulme, liyakatsizliğe, kayırmacılığa, darbelere ve faşizme karşı verilen bir mücadeledir. Cumhuriyet Halk Partisi bu mücadelenin ortak adıdır, doğan güneşidir ve can suyudur. Bu mücadele kayyumu ve ablukayı yok sayan, barikatları, ablukaları ve tüm baskıları aşıp iktidar yolunu; sabır, azim, cesaret ve kararlılıkla aralayan mücadeledir.
Genel Başkanımız sayın Özgür Özel’in “tarihin doğru tarafında durmak” söylemiyle, yılmadan, yorulmadan, cesaret ve kararlılıkla yürüdüğü bu yolda yoldaş olarak kendisine omuz vermek hepimize düşen görevlerden biridir. Ve biz görevi sonuna kadar aynı kararlılık ve azimle sürdüreceğiz. Bu topraklarda yaşayan her bir vatandaşımız sevinç, birlik ve güvenç, başarı, saadet içinde yaşasın diye şuurlu mücadelemizi sürdüreceğiz. Bize dayatılan bu bedbin, alçak, ürkek hayatın şuursuzluğundan cesaretle, kararlılıkla birlik olarak kurtulacağız.
Bu azim ve kararlılık, haksız ve hukuksuz bir şekilde Silivri zindanlarında yatan İBB Başkanımız ve Cumhurbaşkanı adayımız sayın Ekrem İmamoğlu’nu cumhurbaşkanı yapana kadar, tüm siyasi tutsak arkadaşlarımızı ve yoldaşlarımızı özgürlüklerine ve hürriyetlerine kavuşturana kadar, Adalet yerini bulana kadar ve Türkiye’nin 1. partisi olmuş partimizi Genel seçimlerde iktidar yapana kadar sürecektir.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ten aldığı köklü değerleriyle, yılların bilgi birikimi ve tecrübemizi geleceğe taşımak için yola çıkıyoruz. Çünkü biliyoruz ki, bireysel çabalar kıymetlidir ama asıl gücü yaratan kolektif akıl ve ortak çalışma ruhudur. Kuvayı milliye ruhu, bu değerlerin, ortak aklın ve birliğin vücut bulmuş halidir. Bu ruh ile bu vatan kurtarılmış ve bir ülke küllerinden doğmuştur.
CHP bir lider partisi değildir ve bu yüzden koca bir çınardır, demokrasinin mihenk taşıdır. CHP kongreler ve kurultaylar partisidir yani üyenin ve delegenin düşüncelerini söyleyebildiği demokrasiyi içselleştirmiş bir partidir. Cumhuriyet Halk partisi; şahışların, bireylerin ve bir avuç zümrenin değil halkın partisidir. Ve bu halk kadınıyla genciyle; fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür bireyleridir. Hür olamayan ve özgür birey olamayan hiçbir birey, kadın ve genç bu partide siyaset yapmamalı yaptırılmamalıdır.
Kendi çıkar ve menfaatlerini haklın ve partinin üstüne koyanlar şunu bilmeli ki belki bu kazanç ve menfaatler kısa vadede kendilerine kazanç sağlar ama toplumsal hiçbir faydası ve karşılığı yoktur, aslolanda toplumsal faydaları gözetmekten geçmektedir. Bizler demokrasiye inanmış, aydın, çağdaş ve düşünce özgürlüğüne inanan itaati ve biatı elinin tersiyle iten bireyleriz.
Bizler; üzerimize çöken kara bulutları dağıtmak, umut tohumunu yeşertip filizlendirmek, Çekmeköy’ümüzün yarınlarını daha güçlü kılmak için bir araya gelen; liyakati, çalışkanlığı ve dayanışmayı ilke edinmiş bir kadroyla geliyoruz. Her birimizin katkısı, ortak akılda birleşerek çoğalacaktır.
Örgütümüzün ciddi emeği ve Belediye Başkanımız sayın Orhan Çerkez’in çalışmalarıyla birlikte tevazu ile, içtenlikle partimizi Çekmeköy’de daha güçlü bir noktaya taşıyacağız. Bu yüce emeği vermiş ve 30 yıl sonra belediyeyi kazandırmış bir örgüte sahip çıkmak bizim onur görevimizdir.
Güçlü örgüt deyip arkadan sadece kendi çocuklarını ve yakınlarını işe koymakla güçlü örgüt olmaz. Güçlü örgüt diyorsanız güçlü örgüt o örgüt emekçilerinin yıllarca işsiz kalmış, evde oturmaktan psikolojileri bozulmuş yaşam sevinci yitirmiş çocuklarına, kızlarına sahip çıkmakla olur, o çocuklar sadece kongre sürecinde aklınıza gelmesin yazık etmeyin partiye bu konuyla ilgili konuşacak şeylerim var ama susuyorum.
Güçlü örgüt, örgüt toplantılarını bile yapmayarak örgütten kaçarak olmaz, güçlü örgüt; örgüt toplantılarını rutine dönüştürerek fikir tartışmaları yaparak olur, güçlü örgüt diyerek örgütle iletişim kurmayarak gençlik ve kadın kollarını yok sayarak olmaz. Güçlü örgüt, örgütüyle vücut bularak, doğru iletişim ve diyalog kurarak, mahalle temsilcilerini sadece kağıt üzerinden değil, doğru çalışma biçimleri belirleyerek ve aylık çalışma raporlarıyla düzenli bir programla olur.
Evet söylüyorum güçlü örgüt 3-5 kişinin sırf kendi kazançlarını sürdürebilmek için kapalı kapılar arkasında belirlediği bir ilçe yönetimi kurarak da olmaz, evet çıtayı yükseltiyorum, gelin güçlü örgüt istiyorsanız bu kongrede çarşaf listeyle seçime girelim ve tüm yöneticilerini de il delegelerini de sadece zor günde ihtiyaç duyduğunuz bu örgüt emekçileri belirlesin. VAR MISINIZ hadi gelin demokrasiyi güçlendirelim, şeffaf, katılımcı ve kapsayıcı bir yönetim seçelim.
Ayrıca duyuyorum her mahallede doğru bilgilendirme bile yapmadan imzalar topluyorsunuz, benim öyle bir derdim yok bakın gidin sorun toplantı yaptığım hiçbir delegeden imza toplamadım toplamamda. Bizim tek hedefimiz var;
Hedefimiz; katılımcı, kapsayıcı, şeffaf, adil ve umut veren bir ilçe örgütünü hep birlikte inşa etmektir. Çekmeköy’ün sokaklarında, caddelerinde, mahallelerinde, her bir yurttaşımızın yanında olacak, onların sesini ve taleplerini siyasetimizin merkezine koyacağız.
Evet biraz önce biyografimi izlediniz, yapmış olduğumuz emek ve mücadeleleri parti aidiyetimizi, güven ve samimiyetimizi gördünüz işte bu yüzden; Bilgi, birikim ve tecrübe SEN DE BİZİMLE OL, ortak akıl ve kolektif çalışma için SEN DE BİZİMLE OL, birlik ve dayanışma için SEN DE BİZİMLE OL, daha güzel bir Çekmeköy için SEN DE BİZİMLE OL… diyor, hepinizi sevgi saygı muhabbet ve aşkla selamlıyorum…”