İBB, İstanbul’un simgelerinden Haliç’in temiz kalması için çalışmalarını yılın her döneminde sürdürüyor. Fitoplanktonların çoğalmasıyla renk değişiminin yaşandığı Haliç’te bu görüntüler geride kaldı ve kirlilik olmadığı anlaşıldı. Aynı durum şimdi de Elmalı Baraj Gölü’nde yaşanırken, İSKİ değişiminin nedeninin kirlilik değil algler olduğunu söyleyerek, “İstanbul’un şehir şebeke suyu, dünya standartlarında ve içilebilir kalitededir” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), kentin eşsiz coğrafyasının en başta gelen öğelerinden Haliç’te kirlilik oluşmaması için düzenli çalışmalar yapıyor. Dünyanın “altın boynuz” adını verdiği noktada yapılan işlemler, yıl boyu, ara vermeden sürdürülüyor. Haliç’te yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi veren İBB Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Prof. Dr. Ayşen Erdinçler, “Bir adet Kazar tarama gemisi, iki adet Dökü gemisi, bir adet de amfibi tarama cihazıyla sürekli tarama yapıyoruz. İBB’nin Haliç’i temizlik çalışmaları aralıksız sürüyor” dedi. Erdinçler, ilkbahar ve yaz aylarında Haliçte görülebilen renk değişimi için de, “Bu genelde iki üç hafta sürer. Bizimki çok kısa sürdü. Bir iki günün ardından neredeyse bir daha bulamadık. Şu an görüntü yok, tamamen kayboldu” ifadelerini kullandı.
“HALİÇ İÇİN DOĞAL BİR DURUM”
Bilim insanları da durumu, Erdinçler ile örtüşen ifadelerle açıkladı. İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimler İve İşletmeciliği Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seyfettin Taş, bu değişimin İBB’nin daha önce açıkladığı gibi fitoplanktonların aşırı çoğalması durumu olduğunu söyledi. Haliç için doğal bir durum olduğunu anlatan Taş, “Türe göre değişmekle birlikte bir ile üç hafta arasında sürebilir. Haliç’te yine benzer aylarda farklı türlerde ve renklerde aşırı çoğalmalar meydana gelmişti. Bunun ilgili bilimsel yayınlarımız mevcut. Haliç’in çevresel durumu, her zaman bu tür olayların oluşması için uygun koşullara sahip. Bu bazen yeşil, kızıl, kahverengi ya da farklı renklerde olabilir. Burada organizmanın içerdiği pigment maddesinin hangisinin baskın olduğu ile ilgilidir” şeklinde konuştu.
Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Dr. Berat Zeki Haznedaroğlu da değişimin normal olduğunu şu cümlelerle anlattı: “Hava çok sıcak ve bol güneş var. O yüzden sayıları artmış durumda. Bazıları birkaç ay sürebilir. Örneğin; boğazdaki turkuaz olayı biraz daha uzun sürebiliyor, yaklaşık üç ay kadar. Haliç’teki durumda muhtemelen bir ay içerisinde ortadan kalkacaktır. Bunu herkes gözlemleyecek.”
“BERTARAF İŞLEMİNİ, YIL BOYU ARALIKSIZ SÜRDÜRÜYORUZ”
İBB Deniz Hizmetleri Müdürü Dr. İlker Aslan, Haliç’in temiz kalması için yılın her döneminde süren çalışmalarla ilgili detayları paylaştı. Aslan, “Batimetrik (Dip Derinlik) ölçümlerimizi ve tespitlerimizi yaparak, ihtiyaç duyulan noktalarda çalışmalar yürütüyoruz. Dipten çıkardığımız çamurların bertaraf işlemini, yıl boyu aralıksız sürdürüyoruz” dedi.
Aslan, öncelikle Haliç’in dibini analiz ederek, hangi noktalarda teressubat (çökelti) yığılması, hangi noktalarda çamur birikintisi olduğunu, tespit ederek sürece başladıklarını belirtti. “Tespitler sonrasında Dökü ve Kazar gemileri ile belirlenen noktalara giriyor ve çamuru çıkarıyoruz” diyen Aslan, bu işlemin yılın bütün aylarında devam ettiğini vurguladı.
ÇAMURLARI DOĞRUDAN BERTARAF ETMEYE GÖNDERİYORUZ
Toplanan çamurun bertaraf işlemleriyle ilgili de konuşan Aslan, “Dipten çıkarılan çamurlar, çamur dubalarına ve dökü gemilerine aktarılarak Eyüp noktasına gönderiliyor. Eyüp’te susuzlaştırma işlemi başlıyor. Doluluk oranına göre sızdırmaz çamur kamyonlarına aktarılarak doğrudan bertaraf edilmeye gönderiliyor” dedi. Bir Kazar, iki Dökü ve çamur duba gemilerinin bulunduğunu aktaran Aslan, bir günde bir kamyon ile 60 ile 100 metreküp civarında çamur çıkarmayı amaçladıklarını, günlük toplamda 400-450 metreküp çamuru bertarafa göndermeyi planladıklarını bildirdi.
“İSTANBUL’UN ŞEHİR ŞEBEKE SUYU, DÜNYA STANDARTLARINDA VE İÇİLEBİLİR KALİTEDEDİR”
İBB bağlı kuruluşlarından İSKİ de Elmalı Baraj Gölü’ndeki renk değişimi hakkında açıklama yaptı. Elmalı’da da tıpkı Haliç’teki gibi, dönemsel renk değişimi yaşandığını söyleyen İSKİ’nin açıklaması şöyle: “Elmalı Barajı, yıllık verimi bakımından İstanbul’a su sağlayan en düşük kapasiteye sahip ham su kaynağı olmasına rağmen diğer barajlarımız kadar önemlidir. Ayrıca; İstanbul’da musluklardan akan su, doğrudan barajlardan veya ham su kaynaklarından değil, modern içme suyu arıtma tesislerinden verilmektedir. Yer altı ve yer üstü kaynaklarından alınan sular; sertliğinin giderilmesi, dezenfeksiyonunun sağlanması, sağlık şartlarına uygun hale getirilmesi gibi arıtma işlemlerinden sonra şehir şebekesine verilerek tüketicilere ulaştırılmaktadır.
Elmalı Barajı’nda tedirginlik yarattığı iddia edilen görüntünün sebebi; yaz mevsiminde sıklıkla karşılaşılabilen alglerdir. Kirlilik olarak da nitelendirilmeyen algler; tamamen doğal yollarla oluşan, farklı renklere sahip olabilen ve bir süre sonra dış müdahaleye gerek olmaksızın kaybolan canlılardır. Bu durumun; içme suyu arıtma tesislerimizde üretilen suyun kimyasal ve mikrobiyolojik açıdan kalitesine olumsuz bir etkisi yoktur. İstanbul’un şehir şebeke suyu; Avrupa Birliği, Dünya Sağlık Örgütü, ABD Çevre Koruma Ajansı ve Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkındaki yönetmelik kriterlerine uygun, kaliteli, sağlıklı ve içilebilir kriterlerdedir.”