Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

MİLLET İTTİFAKI MALTEPE MİTİNGİ YÜZBİNLERİ BULUŞTURDU..

14 Mayıs’a sayılı gün

14 Mayıs’a sayılı gün kala ikinci büyük mitingini gerçekleştiren Millet İttifakı, Maltepe’de yüzbinleri buluşturdu. İttifakın Cumhurbaşkanı Adayı Kılıçdaroğlu’na 5 siyasi lider ve 2 büyükşehir belediye başkanı eşlik etti. Kılıçdaroğlu, “Söz verdim bu ülkeye baharı, huzuru getireceğim. Herkesi kucaklayacağız, hiç kimseyi mağdur etmeyeceğiz. Kul hakkı yemem, yedirmem” dedi.

Millet İttifakı’nın 14 Mayıs Genel Seçimleri öncesindeki “Büyük İstanbul Buluşması”, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2017 yılında Ankara’dan İstanbul’a gerçekleştirdiği “Adalet Yürüyüşü”nün bitiş noktası olan Maltepe’de gerçekleştirildi. Millet buluşması, İstanbul’un CHP’li ilçe belediye başkanları, Millet İttifakı’nın milletvekilleri, yeni dönemin milletvekili adayları ve il başkanlarının halkı selamlaması ile başladı. Mitingde ilk konuşmayı Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu yaptı.

SP Lideri Temel Karamollaoğlu coşkulu kalabalığı “Sizin şu ortaya koyduğunuz tablodan inşallah 14 Mayıs’ta mührü Millet İttifakı’na vereceğinizin işaretini görüyorum” sözleri ile selamladı. Karamollaoğlu “İnşallah 15 Mayıs yeni bir dönemin başlangıcı sayın Kılıçdaroğlu’nun da cumhurbaşkanlığının tescili olacak. Biz 6 siyasi parti olarak bir araya geldik. Sırf ülkemizin son 21 yıldır içine sürüklenmiş olduğu sıkıntılardan kurtulabilmek için. Sizin sıkıntılarınızı biliyoruz. Onlara derman olacak projeleri, ilkeleri de son 1.5 yıldır  hazırladık ve inşallah 15 Mayıs’tan sonra da bunları tatbikata başlayacağız. Bizim derdimiz belli bir makama, belli bir mevkiye gelmek değil. Bizim derdimiz; sizin derdinizle dertlenebilmek, sizin içine sürüklenmiş olduğunuz problemlerden bir an önce kurtulmanızı sağlayabilmek” diye konuştu.

Karamollaoğlu’nun ardından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Mansur Yavaş kürsüye çıktı. Yavaş’ın açıklamalarından önce çıkanlar şöyle oldu: “Bu kalabalıklar bir şey söylüyor; İnşallah 14 Mayıs’ta değişimin müjdesini veriyor. Seçime gidiyoruz fakat nasıl bir seçim anlamadık. 21 yıllık iktidar, yaptıklarını anlatıp, yeni vaatler ileri sürmesi gerekirken tankları, tüfekleri gösteriyor, gemileri gösteriyor. Seçim mi yapıyoruz, savaşa mı hazırlanıyoruz belli değil.

Bu eserlerin hepsi bizim eserlerimiz, gurur kaynağımız ama 14’ünden sonra insanlar şununla karşı karşıya kalacak: Kiracı-ev sahibi, kredi kartları, pahalılık, enflasyon, uyuşturucu, mülteci. Bu sorunlarla karşı karşıya kalacak. Ama bunların konuşulmasını istemiyor. Seçim zamanı mevsimlik biraz milliyetçilik sosu, birazcık muhafazakarlık sosu… İnsanlar bununla tartışsın, başka şey konuşulmasın istiyorlar. Sorunlar görülmesin istiyorlar. Gerçeklerin konuşulmasını istemiyorlar, bir sürü iftiralar atıyorlar. Kulak asmıyoruz. Neden korkuyorlar? Hesap vermekten. Biz 15 Mayıs’ı bekliyoruz. İnşallah 14 Mayıs’tan sonra hukukun üstünlüğü de mutlaka yerini bulacak ve hukuk herkese adil işleyecek.

Maltepe’deki Büyük İstanbul Buluşması’nda İBB Başkanı ve cumhurbaşkanı yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu coşkulu kalabalığı eşi Dilek İmamoğlu ile birlikte selamladı. Mitingin ev sahibi de olan İmamoğlu konuşmasına “İstanbul, tarihi mitinglerle iz bırakmış  bir şehirdir. Kurtuluş Savaşı döneminin Sultanahmet mitinglerinden bugüne, bu milletin en güçlü, en gür sesi İstanbul’dan yükselir. İstanbul mitingleri, Türkiye’nin tarihini değiştirmiştir, değiştirmeye devam edecek. Tarihi bir buluşma yaşıyoruz. Bu muhteşem tablo gösteriyor ki…Türkiye değişiyor dostlar, Türkiye değişiyor. Kazanıyoruz” sözleri ile başladı.

31 Mart 2019 İstanbul seçimlerinin iptal edildiği tarihin 6 Mayıs olduğunu hatırlatan İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü; Bugün, Türkiye tarihinin unutulmaz 6 mayıslarından birini yaşıyoruz. Bundan 4 yıl önce, 6 Mayıs 2019 günü, bir yargı darbesiyle karşı karşıya kalmıştık. (Yuh sesleri yükselince) Genelde yuhalamayın derim ama bu kararı alanları yuhalayın ki bir daha cesaret edemesinler.İstanbulluların iradesini beğenmeyenler seçimi iptal ettirmişlerdi. O gün utanmadan ‘sandıktan biz çıkmazsak, o seçim geçerli sayılmaz’ dediler. Sonra millet onlara öyle bir demokrasi tokadı attı ki, Osmanlı tokadı, yerle bir ettiler. Hem milletin kararına saygı duymayı hem de tek tek oyları saymayı öğrendiler. 23 Haziran’da, 806 bin oy farkını millet onlara tek tek saydırdı. Bu millet onlara 14 Mayıs’ta da milyonlarca oy farkını tek tek sayacaklar. Milletin iradesine saygı duyacak, iktidarı millete teslim edecekler, millete. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir sözü altı dolu bir sözdür.

Maltepe’de Millet İttifakı’nın Büyük İstanbul Buluşması’nda konuşan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan “Değerli İstanbullular siz bu ülkenin ekonomisini en iyi bilenlersiniz. Bu pahalılığı da yoksulluğu da yolsuzluğu da en iyi hissedenlerdensiniz, bilenlerdensiniz. İstanbul 2010’da  Avrupa Kültür Başkenti olmuş muydu? Tek haneli enflasyonla ve Avrupa Birliği standartlarına ulaşmak için yaptığımız reformlarla başarmıştık bunu. Şimdi ülkeye getirdikleri şu hale bakın çok yazık” dedi.

Sahnede cebinden 200 TL’lik banknot çıkaran Babacan, şunları söyledi; Bunun hikayesini anlatmak istiyorum. 2009 yılında tedavüle çıktı. 134 dolar ediyordu. Bugün 10 lira bile etmiyor. Herkesin cebinden 124 doları kim çaldı?  Gerçekten bu enflasyon tam baş belasıdır. Ekonomiyi kötü yönetirseniz yüksek enflasyona mahkum edersiniz bu ülkeyi.  Şu an Türkiye’de  kurum murum kalmadı. Patates, soğan diyoruz; gerisini siz tamamlıyorsunuz. Şu anda ülkede devlet kurumu neredeyse kalmadı. Her şey tek bir kişinin keyfine bağlı. Şu anda bu ülkenin bir ekonomi politikası yok. Ne var? Zırh cahillik var. Merkez Bankası’ymış, BDDK’ymış, SPK’ymış, bu kurumlar neredeyse yok hükmüne geldi.  Devlet kadroları tek bir kişinin oyuncağı oldu. Ama arkadaşlar endişeye mahal yok. Ne yapacağız? Türkiye’yi hızla düzlüğe kavuşturacağız.

Babacan’ın ardından Demokrat Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Gültekin Uysal kürsüye çıktı. Uysal’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle oldu: Çağlar açmış, çağlar kapatmış İstanbul; Bir dönemi kapatmaya, yeni bir dönemi açmaya var mıyız? Bir tarihi kavşağa doğru hep berber ilerliyoruz. 14 Mayıs 2023 milletin yeniden kaderine hakim olacağı bir gün olacak Allah’ın izniyle. Kendilerini vazgeçilmez zannedenlere, kendi varlıklarını kaçınılmaz bir kadere dönüşmek için Türkiye’yi risklere mahkum edenlere, bu büyük ülkenin kaynaklarını 85 milyona değil de bir avuç insana sunanlara karşı ‘yeter’ diyeceğiz.

Uysal’ın ardından Gelecek Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ahmet Davutoğlu kürsüye çıktı. Davutoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle oldu: “İstanbul, anlayana bir hocadır; ders verir ders… Bugün İstanbullular bir milli irade dersi veriyor. Seçimlere ‘siyasi darbe’ diyen bir Bakana, toplumu bölerek, kardeşi, kardeşe düşman kılan bir söylem kullananlara milli irade dersi veriyor İstanbul. Milli irade dersi verecek miyiz? Söz mü? Bugün bahar ve Hıdırellez. 14 Mayıs ise siyasetin Hıdırellez’i olacak. Siyasetin Hıdırellez’ine hazır mıyız? Siz niye pahalı et yiyorsunuz? Niye 350-400 liraya kıyma yiyorsunuz? Çünkü hayvancılığı öldürdüler. Çünkü bunlar toprakla savaşanlardır. Biz toprakla barışı olanlardanız.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, sahneye torunu Pars ile birlikte çıkarak İstanbulluları selamladı. “Başbakan” sloganları ile karşılanan Akşener “Öyle başbakan demekle olmaz. Oylarınızı istiyorum. Bir oy Kemal’e bir oy Meral’e” karşılığını verdi. Akşener “Burası gösteriyor ki; 14 Mayıs,  Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı sayın Kılıçdaroğlu’nun 13.Cumhurbaşkanı olarak seçildiği ve alkışlar içinde inşallah Çankaya Köşkü’ne beraberce götürdüğümüz bir akşam olacak. Sizin helal oylarınızla sayın Kılıçdaroğlu 13. Cumhurbaşkanımız olacak. Birleşe birleşe kazanıyoruz. Orada bir sorunumuz yok. Ama minicik bir isteğim var sizden. Her Cumhuriyet Halk Partili aileden sadece tek bir oy istiyorum. Bütün İYİ Partililer çok çalışıp bütün oylarımızı sayın Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı için oraya şak diye basacağız” dedi.

Kürsüye son olarak; Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu çıktı. Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satırbaşları şöyle oldu: “Değişime hazır mısınız? Türkiye’ye demokrasiyi getirmeye hazır mısınız? Alın terine değer vermeye hazır mısınız? Bu ülkede hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye’yi inşa etmeye hazır mısınız? Söz mü? Ben de size söz veriyorum, bu ülkede hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Bu ülkede hiçbir yoksul ailenin elektriği, suyu, doğal gazı kesilmeyecek. Bu ülkeyi cennet gibi yapacağız ve birlikte huzur içinde yaşayacağız. Şundan emin olmanızı istiyorum, 85 milyonun Cumhurbaşkanı olacağım. Hiçbir ayrım yapmadan, hiç kimseyi ötekileştirmeden, hiç kimsenin kimliğini, inancını, yaşam tarzını sorgulamadan 85 milyon insanın Cumhurbaşkanı olacağım. Ve 85 milyon insana hakkıyla, hukukuyla ve adalet içinde hizmet etmeye ben de size söz veriyorum.

Ülkeyi huzura kavuşturmamız lazım. Çok kamplaştırdılar. Komşumuzun kimliğini sorgular hale getirdiler. İnsanların inançlarını sorgular hale getirdiler. Türkiye’yi buradan çekip çıkaracağız. Bunun için en büyük güç sizsiniz. Sizlerle beraber yola çıkacağız. Gençler, burada mısınız? Yaklaşık 800 bini aşkın genç İstanbul’da gidip sandıkta ilk kez oy kullanacak. Ve sizler otoriter bir yönetimi demokratik yollarla değiştireceksiniz. Sadece bizim siyasi tarihimiz değil, dünya siyasi tarihine de önemli bir armağan bırakacaksınız. Bu onur size yeter.

Birlikte mücadele ettiğimiz zaman Türkiye’nin çözülmeyecek hiçbir sorunu yoktur. Bütün sorunları çözülebilir. Az önce genel başkanlarımızı dinlediniz. Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlarımızı dinlediniz. Birlikte yola çıktık. Ortak akılla yola çıktık. Türkiye Cumhuriyeti devletini bir kişiye teslim etmeyeceğiz, bir kişinin iki dudağı arasından çıkan sözü hiç kimse kabul etmeyecek. Beraber ve birlikte yöneteceğiz. Akılla yöneteceğiz. Bilgiyle, birikimle, ahlakla, erdemle yöneteceğiz. Hiçbir ayrımcılık yapmayacağız. Bu ülkeye sözüm söz baharı getireceğim. Bu ülkeye huzuru getireceğim. Göreceksiniz. Herkesi kucaklayacağız. Hiç kimseyi mağdur etmeyeceğiz.

Hiç endişe etmeyin. Bu kardeşiniz bu meydanda Adalet Yürüyüşü’nden sonra da gelmişti. Adalet Yürüyüşü’nü yapmıştım. Adalet devletin temelidir. Devletin dini adalettir. Adaleti her yerde, ortamda savunmak zorundayız. Sadi şöyle söyler; ‘Dünyanın bütün nehirleri adalete susamız bir insanın susuzluğunu gidermeye yetmez.’ Hepimiz adalete susadık, hepimiz adaleti istiyoruz. Adalet sadece mahkeme salonlarında gerçekleşmez. Eğer bir çocuk yatağa aç giriyorsa 85 milyonumuz aç demektir. Bir çocuk eğer soğukta kaldıysa 85 milyonumuz soğukta kalmış demektir. Dolayısıyla biz beraber ve birlikte Türkiye’yi yeniden aydınlığa çıkaracağız. En büyük gücümüz sizsiniz ve kendinize güvenin.

Türkiye’nin bütün sorunları çözülebilir. Benim saray merakım yok, 6 liderin de öyle bir saray merakı yok. Ben sizler gibi yaşıyorum. Sizler gibi mütevazı bir hayatım var. Sizler gibi yaşamaktan da onur duyuyorum. Saraya gitmeyeceğiz, Allah nasip eder sizlerin oyuyla Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduğumda yerimiz Çankaya olacak. Gazi Mustafa Kemal’in mütevazı mekanı olacak. Söz verdim, en geç iki yıl içerisinde bütün Suriyeli kardeşlerimizi, Afgan kardeşlerimizi ülkelerine uğurlayacağım. Staj ve çıraklık… Meraklanmayın. Onu biliyorum ve çözeceğim. Çalıştınız, kazandınız, prim yatırtmadılar, borçlanma imkanı getireceğim. Her hakkı teslim edeceğim, her hukuku uygulayacağız. Asla ve asla birilerinden yana tavır almayacağız.

Benim Cumhurbaşkanı olmamı istemeyen iki kesim var. Onları bilmenizi isterim. Birincisi beşli çeteler. Beşli çeteler istemiyorlar. Yuh çekmeyin, sandığa gidip oy kullanın. Ben sizden onu bekliyorum. Yuh çekmek en kolayı, zor olanı sandığa gitmek. Ama sandığa giderken bir arkadaşını beraber götürmek. Özellikle AK Parti’ye veya MHP’ye veya Cumhur İttifakı’ndan birisine geçen dönem oy veren bir kişiyi ikna edeceksiniz, beraber sandığa götüreceksiniz ve oy kullanacak. O zaman gerçek anlamda her bir birey görevini yapmış olacak. Bunun sözünü istiyorum. Söz mü? Yüz binlerin sözünü dinledik. Söz aldım. Onu da biliyorum.

Beşli çetelerin yurtdışına kaçırdıkları paraları biliyorum. Nerelere götürdüklerini biliyorum. Amerika’da Manhattan’da gökdelenler yaptığını biliyorum. Muhammed Ali Clay’in çiftliğini nasıl satın aldıklarını biliyorum. Londra’da paraları nerelere yatırdıklarını biliyorum. Tamamını ama tamamını son sentine kadar getireceğim ve bu millete vereceğim. 418 milyar doları götürdüler. Az önce Meral Hanım söyledi, sadece bir işlemden 1 milyarın nasıl götürüldüğünü söyledi. Onların tamamını 418 milyar doları kuruşu kuruşuna getireceğim ve sizlere vereceğim, bu halka vereceğim.

Söyledim bir daha ifade edeyim, kul hakkı yemem, kul hakkı yedirmem. Bakınız onlar hiç diyor mu ‘biz kul hakkı yemeyeceğiz’ diye. Demiyorlar, söyleyemiyorlar. Ben onların neler yediğini biliyorum. Kul hakkı yiyenin burnundan fitil fitil getireceğim. Hiç kimse endişe etmesin. Beni istemeyen ikinci bir grup daha var. Uyuşturucu baronları… Söz veriyorum uyuşturucu baronlarının kökünü kazıyacağım. Uyuşturucu baronlarına da bir şey diyemiyorlar. Neredeyse kucaklaşacaklar. Ama bu ülkenin çıkarı için ne gerekiyorsa yapacağız. Bu ülkeyi aydınlığa çıkaracağız. Beraber, birlikte bunu sağlayacağız. Bundan emin olmanızı isterim.

Son söz; çünkü uzun süre beklediniz. Ekrem Başkanımızın mitingleri bitirirken söylediği bir şey var, güzel bir cümle var onu kullanarak izin verirseniz bu mitingimizi bitirmiş olalım. Her şey çok güzel olacak. Bütün sorunları biliyorum. Emin olun. Bütün sorunları çözmeye ahdettim. Ve ben bu ülkeye arkadaşlarımla birlikte baharı getireceğim. Huzuru getireceğim. Kim olursa olsun bu topraklarda yaşıyorsa sorunlarıyla ilgileneceğiz. Asla ayrımcılık yapmayacağız. Ondandır bundandır diye bir şey söylemeyeceğiz ve 85 milyonu kucaklayacağız. Benim de size sözüm 85 milyonun Cumhurbaşkanı olacağım. 85 milyona hizmet edeceğim. Hiçbir ayrım yapmayacağım. Herkesi kucaklayacağım.”

Reklamı Geç