Tarihinde ilk defa Cumhurbaşkanını aracısız olarak seçen Türkiye Cumhuriyeti önemli bir dönüm noktasını geçerek tarihi bir sınav verdi. Resmi olmayan sonuçlara göre yaklaşık % 74 katılım gösterilen 12. Cumhurbaşkanlığı seçimlerini % 51.7 oyla Ak Parti Adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan kazandı. CHP, MHP ve diğer partilerin ortak adayı çatı aday Ekmelettin İhsanoğlu ise % 38.8 oy dilimiyle ikinci BDP Adayı Selahattin Demirtaş ise % 9.8 oyla üçüncü oldu.
Ankara, İstanbul ve İzmir gibi 3 büyük ilde ve sahil kesimlerinde geçtiğimiz yerel ve genel seçimleri aratmayan bir oy tablosu çıkarken Doğu ve Güneydoğu illerinin galibi hiç şüphesiz BDP Adayı Demirtaş oldu. İstanbul ve İzmir’de de yüksek oy alan Demirtaş, verdiği mesajlar ve seçim kampanyası ile bu seçimin en dikkat çeken ve ilgi toplayan ismi oldu. Çatı aday İhsanoğlu ise kendisini aday gösteren CHP ve MHP’nin kendilerini sorgulamasına vesile olabilecek bir başarı oranı sergiledi.
Bütün anket şirketlerinin tahminlerinin altında bir oy dilimi alan Ak Parti Adayı ve Başbakan Erdoğan da beklentilerin altında kaldı. İstanbul genelinde yaklaşık % 50 oy alan Erdoğan Anadolu yakasındaki ilçelerde ise 30 Mart yerel seçimleri ile aynı oranı aldı. Balkon konuşmasında 77 milyonu kucaklayan ve herkesin Cumhurbaşkanı olacağı yönünde mesajlar veren Erdoğan, “Vahdette kesret- toplumda birlik…” diyerek; “Sadece bana oy verenlerin değil, 77 milyonun Cumhurbaşkanı olacağım” sözünü verdi.
Başbakan’ın bu kez seçim sonrası yaptığı “balkon konuşmasında” yanında sadece ailesi vardı. Erdoğan’ın “Başbakan” sıfatıyla yaptığı son konuşmada dikkat çeken unsur, 30 Mart’takine göre üslubunu yumuşatması oldu. Erdoğan çok net ifadelerle “toplumsal uzlaşma” çağrısı yaptı. “Bize oy vermeyenler bu seçimin mağlubu değildir. Bugün şahsıma oy vermeyenler de kazanmıştır. Bugün, sevenlerimiz kadar sevmeyenlerimiz de kazanmıştır” diyen Erdoğan şöyle devam etti;
“Onlar da kazanmıştır. Yeni bir toplumsal uzlaşma sürecini hep birlikte kuralım. eski tartışmaları eski türkiye’de bırakalım. Gerilimleri, çatışma kültürünü eski Türkiye’de bırakalım istiyorum. Bugün küslükleri unutma günü. Zihnimizdeki bariyerlerden sıyrılma, öğretilmiş korkulardan kurtulma günüdür.” Konuşmasında muhalefete de seslenen Erdoğan, “Uzlaşma çatıda değil, uzlaşma parti üst yönetimlerinde değil, uzlaşma tabanda olmuştur” diye konuştu. Erdoğan, seçim kampanyasına başlarken yaptığı konuşmasına “Fatiha” benzetmesi yaptığını hatırlatarak, “Bugün kutlu bir açılışı hep birlikte idrak ediyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı’nın halk oyu ile seçilmesi nedeniyle Çankaya’nın “halkıyla bütünleştiğini” söyledi. Erdoğan, balkon konuşmasını “akıldan ziyade kalbinden gelen kelimelerle yaptığını” da vurgulayarak, “Bu seçimin mağlubu yoktur. Milletimiz içinde bu seçimin kaybedeni yoktur. Kaybeden var; statüko kaybetmiştir. Vesayet bugün en büyük malubiyetini yaşamıştır. Kirli siyaset ve siyaset dışı güç odakları bugün ibretlik bir ders almıştır. İnanıyorum ki muhalefet bugünden itibaren politikalarını gözden geçirecek ve yeni Türkiye’ye yakışan bir muhalefet tarzı bugünden itibaren geçerli olacaktır” dedi.