Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

CHP ÜMRANİYE’DE DÜNYA BARIŞI’NA VURGU YAPTI..

1 Eylül Dünya Barış

1 Eylül Dünya Barış Günü’nde, ‘Yurtta Barış, Dünyada Barış’ diyerek; ‘barış ve kardeşliğin’ önemini bir kez daha haykıran Cumhuriyet Halk Partisi, yine sahadaydı. Barış Günü’nde ilçe gençlik kolları ile birlikte Alemdağ Caddesi üzerindeki parti binası önünde basın açıklaması yapan CHP Ümraniye İlçe Başkanı Zeynel Kızılkaya, “Her türlü savaş son bulsun insanlar huzurlu yaşasın diyoruz” dedi.

CHP Gençlik Kolları Başkanı Hasan Berk Yalçın ve gençler ile partililerin açık havada yapılan etkinliğe yoğun ilgi gösterdiği basın açıklamasında, 1 Eylül’ün önemine vurgu yapan CHP Ümraniye İlçe Başkanı Zeynel Kızılkaya, “1 Eylül 1939 yılında Almanya’nın Polonya’yı işgal ederek İnsanlık tarihinin gördüğü en kanlı savaşlardan biri olan İkinci Dünya Savaşı’nın başladığı gündür.  Tüm Dünyada 1 Eylül Dünya Barış Günü olarak kutlanır. “Dünya Barışı” insanlığın en büyük özlemlerinden birisini ifade eder. Savaşsız, sömürüsüz, toplumsal barışın hakim olduğu insani değerlerin öne çıktığı bir Dünya halidir. Barış, yüzyıllardır insanlığın en başta gelen arayışlarının başında gelmiştir. Barışı kazanmak, korumak ve onu geliştirmek, tüm insanlığın geleceğini kazanmak açısından önemlidir” dedi.

Barış önce kişinin içinde olmalıdır.  Kişi kendi ile barışık olmalıdır.  Sonra ailesi ile akrabaları ile.  Sonra içinde yaşadığı çevresi ile” diyen Başkan Kızılkaya, şunları kaydetti; “Vatanında yaşayanlarla ve elbette tüm insanlıkla barış içinde olmadır. Olmalıdır ki! savaşlar, kavgalar son bulsun sömürü son bulsun.  Toplumsal barışın inşası kişinin kendisi ve çevresi ile barışık olmasından başlar.  Vicdanlı olmadır insan.  Empati kurmalıdır insan.  Karşısındakinin hukukuna haklarına saygılı olmalıdır insan.  Böylece kişi bir başkası ile kavga etmez.  Savaşmaz. Dünyada çıkan savaşların temeli MADDE ye dayanır.  Başkalarının haklarına saygı duymayarak sömürme ve maddeyi elde etme hırsı savaşları sebebidir.

Son bulmalı savaşlar, insan insanca yaşamalı şu kısacık hayatta. Milletçe ve devletçe, çağdaş dünyanın ayrılmaz ve saygın bir üyesi olarak, yaşamımızı borçlu olduğumuz; Kurtarıcımız ve Kurucumuz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK: “yurtta barış, dünya da barış” felsefesinin yaratıcısıdır. Bu felsefeyi, kendi yaşamının öznesi yapmış bir büyük liderdir… Dünya ve tarih, Büyük Atatürk’ün barışçıl yönünü saygıyla kabul etmiştir. UNESCO Atatürk’ü tanımlarken“Uluslararası anlayış, işbirliği, barış yolunda çaba göstermiş üstün kişi” olarak tanımlamaktadır.

Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün söylediği şu sözler dikkatinizi çekmek istiyorum: “Savaş zaruri ve hayati olmalıdır. Milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir.  İnsanların toplum içinde birlik, beraberlik, barış içinde yaşaması, barış ve huzurun sağlanması, toplum dinamiklerinin birbirine olan sevgisi, saygısı, hoşgörüsü, adalet ilkesi, merhameti, ifade özgürlüğü ve hürriyet telakkisi ile sağlanır.  Savaş zorunlu olmadıkça bir cinayettir” der.

Bir ülkede toplumsal barış nasıl sağlanır?

-Öncelikle inançlara saygıyla…

-Kimliklerin kabulüyle…

-Tüm farklılıkların toplumsal bir zenginlik olarak görülmesiyle…

-Milli gelirin adil paylaşılmasıyla…

-Özellikle adalet ve adalet duygusunun yerleşmesiyle…

-Eşit öğrenim görme hakkı ile

-Eşit sağlık hakkı ile

-Düşüncelerimizi korkusuzca ifade edebilme hakkıyla

-Demokratik toplum yapısının inşasıyla…

-Hoşgörüyle…

-En önemlisi GELECEK KAYGISI olmadan, yarın bana ne olur kaygısı olmadan yaşayabilmek toplumsal barışın temel öğeleridir.

Yunus Emre” Yaratılanı severimYaradan’dan ötürü ” derken bizlere; Yaradan’ın yarattığı her şeye hoşgörü ile yaklaşmamızı tavsiye etmektedir. Yaradan’ın yaratmaya değer kıldığı hiçbir şeyi bizlerin hakir görme, yargılama, hakkı yoktur. Aynı havayı solumak tan imtina etmek kin ve nefret tohumları ekmek toplumsal barışı yok eder.  Toplumsal barış yok olursa, diğer toplumlarla kavgalar, savaşlar başlar. Bizler Vatanımızı savunma hakkımızı, nefsi müdafaamızı, meşru savunma hakkımızı kabul ediyor ancak sömürü savaşlarını red ediyoruz. Her türlü savaş son bulsun insanlar huzurlu yaşasın diyoruz.”

Reklamı Geç