Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

KILIÇDAROĞLU VE İMAMOĞLU’NDAN ÜMRANİYE VE ŞİLE SÜRPRİZİ..

CHP Genel Başkanı Kemal

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim döneminde ziyaret sözü verdiği Ümraniye ve Şile’deki vatandaşların evine İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte konuk oldu. Vatandaşlar, Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu’na yoğun ilgi gösterdi. İstanbul’un kırsalını üretim yapar hale getirecek çalışmalar yapacaklarını vurgulayan İmamoğlu, “Bu kimi yerde tarım, kimi yerde turizm kimi yerde de hayvancılık olacak. Aynı zamanda İstihdamı da burada sağlayacak. Bir nevi kırsalda, gerçekten refah düzeyini yükseltmiş olacağız” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 23 Haziran seçimleri öncesinde gittiği Ümraniye’de tanıştığı Mesut Akman adlı engelli yurttaşa, kendisini İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile tanıştırma sözü verdi. Sözünü tutan Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ile birlikte Mesut – Songül Akman çiftinin, Ümraniye İnkılap Mahallesi’ndeki evine gitti. Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu’na CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, CHP İstanbul milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi, Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı ve İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Çakılcıoğlu eşlik etti. Vatandaşlar, Akman Ailesi’ni ziyarete gelen heyete yoğun ilgi gösterdi.

ÇAY VE KETE EŞLİĞİNDE SOHBET

Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu, çay ve kete eşliğinde sohbet ettikleri Akman’ın engelli bir birey olarak yaşadığı sorunları dinledi. Özellikle Üsküdar bölgesinde engelli tuvaleti sorunu yaşadığını belirten Akman, “Üsküdar Belediyesi’ne şikayette bulundum. Buranın İBB’ye ait olduğunu söylediler. Ayrıca mahallemizde çocuk parkı ve kreş yok” dedi. Bunun üzerine İmamoğlu, yardımcılarına iletişim bilgilerinin alınıp, söz konusu bölgelerde gerekli incelemelerin ve çalışmaların başlatılması talimatlarını verdi.

İMAMOĞLU: “KURBAN KONUSUNU DİYANET’LE KONUŞACAĞIZ”

Engelli olarak eline ayda 674 TL geçtiğini belirten ev sahibi Akman, cep telefonundan, Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu’na, Cumhurbaşkanı maaşı ve Suriyeli mültecilere ödenen paraların miktarını gösterdi. Akman, “Eskiden engelli vatandaşlar, kağıt mendil vesaire satarak geçimlerini sağlamaya çalışıyorken, şimdi o işi Suriyeliler yapıyor” dedi. Evde bulunan başka bir vatandaş da mahallelerinde, Kurban Bayramı’nda yapılan kaçak kesimler nedeniyle aşırı sineklenme olduğu bilgisini paylaştı. Bunun üzerine İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’na, “Sayın Genel Başkanım, bu konuyu Diyanet’le konuşacağız. İstanbul’da kurban kesmek, sevap olmaktan çıkıyor. Bu sahneleri gören çocuklara, kurbanı sevdiremezsiniz. Kesimlerin mutlaka entegre ortamlarda yapılması gerekiyor” dedi.

ÜMRANİYE’DEN ŞİLE’YE

Ev sahibi Akman’a akülü bir tekerlekli sandalye, mahalledeki engelli çocuklara da oyuncak arabalar ve Türkiye Milli Takım formaları hediye edildi. Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu, evin önünde biriken vatandaşların yoğun ilgisi altında Ümraniye’den ayrıldı. Heyet, Ümraniye’nin ardından Şile’nin Kabakoz Köyü’ne geçti. Kılıçdaroğlu, burada da yine seçim döneminde ziyaret sözü verdiği, Safiye – Hayati Yüksel çiftinin evine, İmamoğlu ve beraberindeki heyet ile konuk oldu. Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu, evin bahçesinde çay eşliğinde köy muhtarı Timur İzmir’dan bölgeleriyle ilgili sorunları dinledi. İmamoğlu, Timur’dan aldığı dosyayı, Çakılcıoğlu’na teslim etti.

İMAMOĞLU: “KATILIMCILIĞI ESAS ALIYORUZ”

Heyet, daha sonra evden ayrılıp, köy meydanına kadar yürüdü. Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu, köy meydanında kendilerini bekleyen çok sayıda vatandaşla buluştu. Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu, köy kahvesinde vatandaşlara kısa birer konuşma yaptı. Mikrofonu ilk olarak İmamoğlu aldı ve “Bugün itibariyle, yaklaşık 2 ayını tamamladığımız görev süremizde, özellikle Şile ve benzeri yerlerin, kırsal gelişme planı içerisinde çok özel bir süreci tanımladığımızı bilmenizi istiyorum. 

Özellikle Şile’nin kırsalı oldukça geniş. Yaklaşık 57 köyümüzün tamamında mutlaka bir planımız olacak. Konuşarak, nasıl gelişme planı uygulamamız gerektiğini hep beraber organize edeceğiz. Bu noktada katılımcılığı esas alıyoruz. Muhtarlarımız, mutlaka bizimle aynı masada olacaklar. Ayı zamanda o köylerin yaşayanları, aynı masada olacaklar. Geçmişinden bugüne, bugünden yarına neler bekleniyor, neler yapabiliriz… Elbette ki bu ortak kararı oluştururken bütüncül, İstanbul şehrinin genel felsefesinin dışına çıkmadan yapmalıyız” dedi.

İMAMOĞLU: “SİZİ HER ZAMAN HİSSEDEN BİR YÖNETİM OLACAĞIZ”

Bu sayede bölgenin hem hizmet alacağını hem de aldıkları hizmeti üretime dönüştüreceğini vurgulayan İmamoğlu, “Bu kimi yerde tarım, kimi yerde turizm kimi yerde de hayvancılık olacak. Aynı zamanda İstihdamı da burada sağlayacak. Bir nevi kırsalda gerçekten refah düzeyini yükseltmiş olacağız. Bu yönü bizim için çok kıymetli. İstanbul’un belki de en kıymetli yerleri haline gelecek olan bu alanlarda, bugün gibi bütün çalışmaları bir arada yürüteceğiz. İstanbul, dünyanın en güzel kentlerinden bir tanesi, bize göre birincisi; deniziyle boğazıyla yeşiliyle… Buna yakışan işler işler yapacağız. Sizin değerlerinizi korumak adına da sizi her zaman hisseden bir yönetim olacağız. Her zaman sizlerle birlikte bu şekilde bir arada üretmenin en doğru yöntem olduğunu bilenlerdeniz. Hem partimizin hem de genel başkanımızın talimatı bu doğrultudadır” diye konuştu.

KILIÇDAROĞLU: “SİZLERİN GÜVENDİĞİ  GİBİ EKREM BEY’E GÜVENİYORUM”

İmamoğlu’nun ardından sözü alan Kılıçdaroğlu da şunları söyledi: “Sayın başkanımız az önce planlamadan bahsetti. ‘Planlayarak yapacağız’ dedi. Bir siyaset adamı veya bir yönetici planlamadan söz ediyorsa, kaynak harcamada dengeyi kurmaya da çalışıyorsa, bu aynı zamanda, ‘Ben, bu kenti yönetmeye iddialıyım’ demek oluyor. İstanbul, 3 imparatorluğa başkentlik etmiş bir şehirdir. Tarihsel verimliliği olan bir kent. Ve bu kenti biz büyütmek zorundayız. Yaşanabilir bir kent haline getirmek zorundayız. Bunun içinde mücadele edecektir. Bu konuda Ekrem Bey üzerine düşeni yapacaktır. Emin olun bu konuda. Önüne tabii pek çok engeller çıkarılacaktır ve biz bunu gayet iyi biliyoruz. Önemli olan engellerden şikayet etmek değil. Engelleri aşarak, başarıları yakalayacağız. O başarıları yakaladığımızda göreceksiniz ki; İstanbul, belli bir zaman dilimi içerisinde gerçekten de yaşanılabilir bir kente dönüşecektir. Ben de sizlerin güvendiği gibi Ekrem Bey’e güveniyorum. Onun çabasına güveniyorum. Çok iyi niyetlerle yola çıktı. İyi bir çaba harcıyor. İyi bir kadro oluşturuyor. Yani liyakate dayalı bir kadro oluşturuyor. Elbette ki kendisi için değil, tamamen İstanbul için. Dolayısıyla Türkiye için. Sadece Türkiye’de değil, dünyada da ismi başarılı bir belediye başkanı olarak anılmasını sağlayacak. Bu bizim için de Türkiye için de çok değerlidir.”

KILIÇDAROĞLU: “BEN, BU ÜLKEDE HUZUR İSTİYORUM”

Köy meydanındaki konuşmaların ardından Kılıçdaroğlu’na, gazeteciler tarafından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “İstanbul’u terör yandaşlarına peşkeş çekmeyeceğiz, buna mani olacağız” sözleri soruldu. Kılçdaroğlu, “Bu sözler, kayyım göndermesi olarak yorumlanabilir mi” sorusuna, “O hiç meraklanmasın. Biz, sadece İstanbul’u değil, tüm Türkiye’yi teröre teslim etmeyeceğiz. Kayyım göndermesini de ona sorun. Cesareti varsa, çıkalım bir TV kanalına, tartışalım. Niye kapalı kapılar ardında, meydanlarda beni eleştiriyor. Kendisinin cesareti yok mu? Beni eleştiriyor ama benimle aynı TV ekranına çıkmaya cesaret edemiyor. Niçin? Vatandaşıma soruyorum. Özellikle de AK Partili vatandaşlarıma soruyorum. Ben, bu ülkede huzur istiyorum. Ben, bu ülkede herkesin rahat yaşayabileceği bir hayat istiyorum. Kavga istemiyorum. Siyasette de kavga istemiyorum. Benimle kavga edecekse, ağız dalaşına gerek yok. Çağır beni bir TV kanalına. Dünya kadar TV kanalı var. Çıkarız oraya. O bana soru sorar, ben de ona cevap veririm. Ama benim de ona soru sorma hakkım olmalı. Kendisi duyar inşallah bunları” yanıtını verdi.

Kılıçdaroğlu, eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu’nun, 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 seçimleri arasında yaşanan olaylara yönelik sözleriyle ilgili soruya ise, “Siz nasıl yakından izliyorsanız, biz de yakından izliyoruz” yanıtını verdi.

Reklamı Geç