Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Haber Merkezi

DİYABET (ŞEKER HASTALIĞINDA) BESLENME

Diyabetle alakalı pek çok kafa karıştıran kavram var; insülin direnci, glukoz intoleransı, tokluk kan şekeri yüksekliği, gizli şeker, reaktif hipoglisemi.. gibi.

İnsülin direnci obezite oluşumunda en önemli nedendir. Kilo fazlalığı olan insanların %80-90 ında insülin direnci vardır. Kilo ile beraber yağ dokusunda artma olur, yağ dokusu arttıkça insülin direnci artar. Bu kısır döngü daha şiddetli acıkmalara daha fazla yeme isteğine yol açar. Ve alınan kiloların özelliği ise yağlanmanın karın ve kalça bölgesinde toplanmasıdır. İnsülin direncine bağlı olarak yemeğin ilk 2 saatinde kan şekeri yükselir, buna glikoz intoleransı denir, ikinci 2 saatinde hızla kan şekeri düşer buna reaktif hipoglisemi denir.

İNSÜLİN DİRENCİ AÇISINDAN RİSK GRUBU;

Çabuk acıkmak
Açlığa tahammülsüzlük
Sık sık gelen tatlı krizleri
Hızlı yemek yemek
Sinirlilik
Baş ağrısı yaşayanlardır.

İNSÜLİN DİRENCİYLE BAŞLAYAN TABLO DİYABETE DÖNÜŞÜR!

Şişmanlmaya başlayan hastalarda ek olarak tokluk kan şekeri yükselir. Bu değer 200’ün üzerine çıktığı zaman preklinik diyabet (DİYABET ÖNCESİ DÖNEM)  olarak isimlendirilir. Açlık kan şekeri 126’nın üzerinde ise klinik diyabet başlamış demektir.

İNSÜLİN DİRENCİ YA DA REAKTİF HİPOGLİSEMİSİ  OLANLAR NASIL BİR BESLENME PROGRAMI İZLEMELİDİR?

Ana öğünlerde kaliteli protein kaynaklarına ağırlık verilerek kişinin öğününde tam doyması sağlanmalı. Rafine şeker ve rafine karbonhidrat kaynakları tamamen kesilmelidir.  Bunlar neler; beyaz ekmek, un ve unlu mamuller, makarna, mantı, börek, simit  gibi hamur işleri tek çeşit olarak öğünde yer almamalı.

Kişi ekmek tüketmek istiyorsa, lif içeriği daha yüksek olan kepekli ekmek, tamtahıllı ekmek çeşitlerini kontrollü porsiyonla tüketmeli.

Mutlaka öğünlerde lif kaynaklarına çiğ ve pişmiş olarak bolca yer verilmeli. Mevsim sebzeleri salata ve sebze yemeği olarak tüketilmeli.

Eğer kişi ara öğün  yapma ihtiyacı duymuyorsa kesinlikle tek bir lokma dahi tüketmemeli ancak açlığını kontrol edemeyecek seviyesinde bir sonraki öğünde yemeğe başlıyorsa; glisemik indeksi olabildiğince düşük  ara öğün kaynaklarına yer verilebilir. Bunlar; çiğ kuruyemişler, süt yoğurt grubundan besinler ve taze mevsim meyveleri gibi.

Meyvelerde bulunan früktoz kan şekerini hızlı yükseltip insülin salınımını uyaracağından dolayı tek başına olmayacak şekilde bir süt grubu besin ile tüketilmelidir.

Glisemik indeksi yüksek olan kavun, karpuz, üzüm ve kuru meyveler insülin direnci ya da diyabeti olan kişiler için sakıncalı besinlerdir.

Eğer diyabet ve obeziteyi  kontrol altına almak istiyorsak;

Hergün düzenli yürüyüş yapmalıyız ve bol lifli beslenmeye ağırlık vermeliyiz.

BESLENME VE DİYET UZMANI
DYT. AYŞEN TOPRAKKIRAN
ÖZEL MEDİLİFE ÇAPA HASTANESİ FATİH / İSTANBUL

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Reklamı Geç