Nöbetçi Eczaneler
Çekmeköy siyasetinin en çok konuşulan ismi, hayırsever iş insanı ve eski belediye başkan yardımcısı Hasan Öztürk ile ‘dobra dobra’ bir söyleşi yaptık. Çekmeköy’ü Sevenler Platformu’nun belediye başkan adayı olması için yollara düştüğü Öztürk, herkesin merak ettiği konularla ilgili gazetemize açık ve net konuştu.
Sorularımıza samimi ve içten cevaplar veren Hasan Öztürk, bugüne kadar herhangi bir plan ve program yapmadığı belediye başkan adaylığı fikrinin aklında hiç olmadığını fakat yaşanan son toplumsal gelişmelere de kayıtsız kalamayacağını tekrarladı. Çekmeköy’ü Sevenler Platformu’na önceleri benimle ilgili faaliyetlerine karşı olduğunu ancak okul önlerinde onbinlerce öğrenciye kendi adına simit ve meyve suyu ikramı yapıldığını duyunca da mutlu olup çalışmalarını yakından takip etmeye başladığını anlatan Öztürk, bu gibi oluşum ve sivil toplum örgütlenmelerinin toplumların gelişimi için çok önemli olduğunu kaydetti. Öztürk, Çekmeköy’ü Sevenler Platformu’nun ilçede bir algıyı kırdığını ve politize olmadığı sürece seçimlerden sonra da varlığını güçlendirerek devam etmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Öztürk, kendisine yapılan tehditlerin ise siyasi olduğunu ve kraldan çok kralcı geçinenlerden geldiğini ifade etti. İşte Öztürk’le yapmış olduğumuz o röportajımız:
Yerel Gazete: Hasan Öztürk Kimdir, yaşı, yaşamı, ailesi, mesleği, işi, eğitimi, geçmişi ve hayata bakışı nedir, kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Hasan Öztürk: 1971 Rize Güneysu doğumluyum. Evli ve 3 çocuk babasıyım. 20 yıldır Çekmeköy’de ikamet ediyorum. Sabah erken kalkarım 15 yıldır üzerime hiç güneş doğmamıştır diyebilirim. Her akşam erken yatar her sabah erken kalkar ve işime, gücüme odaklanırım. Herkes gibi sıradan, mütevazi bir yaşamım var. Eğitim hayatım Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni 4 yıl okuduktan sonra İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Harita Mühendisliği bölümüne girdim ve harita mühendisi olarak mezun oldum. Aynı anda çok yönlü düşünebilen matematik ve bir o kadar da sosyal zekaya sahip biriyim diyebilirim. Mesleğinde çok çalışan biriyim. Proje geliştirme inovasyon ve altyapı projeleri uzmanlık alanımdır.
İnsan yaşamında eğitim ve sanat benim için olmazsa olmazlardan. Sağlıklı toplum için sağlıklı birey ve sağlıklı bireyler için de aileden başlayan sosyal eğitim şart. Münakaşa değil münazarayı ve ortak aklı hakim kılan eğitim sistemi olursa insanın keşfi daha başarılı olur diye düşünüyorum. Kitap okumayı çok severim ve bol bol kitap okurum. Türk sanat müziğinden hak müziğine, tasavvuftan klasik müziğe ve opera iyi bir dinleyiciyim. Tarihe çok meraklıyım. Cumhuriyet tarihi, Osmanlı ve Türk – İslam Tarihi’ni bolca okurum ve araştırırım. Bilgi sahibi olunmadan fikir sahibi olunmaz bu da benim hayat felsefem. Siyasi hayatım Ak Parti’de başladı. 2004-2009 yılları arasında Çekmeköy belde iken meclis üyesi seçildim ve sonrasında ilçe döneminde 2009-2017 yılları arasında teknik belediye başkan yardımcılığı görevinde bulundum.
Yerel Gazete: 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde Çekmeköy belediye başkan aday adayı olacak mısınız?
Hasan Öztürk: Bu soruya defalarca cevap verdim şimdi yine tekrar edeyim. Aklımda hiçbir zaman Çekmeköy Belediye Başkanlığı, adaylığı veyahut aday adaylığı hiç olmadı ve halen de yok. Bu yönde plan ve programımda hiçbir zaman olmadı. Ancak, son bir ayda yaşanan bazı toplumsal gelişmeleri de yakından takip ediyorum. çünkü her ne kadar benim dışımda başlayan bir hareket olsa da benim ismim etrafında gelişen bir talep oluştuğunu görüyorum. Dolayısı ile gelişmeleri yakinen izliyorum ve değerlendiriyorum. Toplumun benimle ilgili olumlu değerlendirmeler yapması benim kamudaki görev süremde ve iş hayatımdaki güzel işler yaptığım duygusunu bende oluşturdu . Bu durumu çok kıymetli buluyorum ve bende çok duygusal hisler yaşattı.
Yerel Gazete: Ak Parti dışındaki diğer siyasi partiler ve hatta bağımsız aday noktasında da isminiz sıkça gündeme geliyor bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?..
Hasan Öztürk: Benim partim de önceliğim de her zaman nettir. Bu da Ak Parti’dir..
Yerel Gazete: Çekmeköy’ü Sevenler Platformu ile bağınız nedir, siz mi kurguladınız, kurgulamadıysanız çalışmalarını ne zaman öğrendiniz, adınıza yaptıkları çalışmalar ve geçen hafta sonu buluşmanız sonrası birlikte yürüyüşünüz sonrası düşünceleriniz ne yönde oluştu?..
Hasan Öztürk: Böyle bir yapıdan hiçbir haberim ve bilgi yoktu. Çekmeköy’ü Sevenler Platformu ismini ilk olarak bir iş seyahatim dolayısıyla bulunduğum İtalya’da duydum ve öğrendim. Ben İtalya’da iken adıma Çekmeköy’de pankartlar asıldığı bilgisi geldiğinde ilk tepkim tüm pankartların derhal toplatılması yönünde oldu. Çünkü pankartlara ve çalışmaya dair ne bir dahilim ne de bilgim vardı. Çekmeköy sevenler platformu bir süre sonra okullarda öğrencilere benim adıma simit ve meyve suyu ikramları başlatınca dikkatimi çektiler. Doğrusu öğrencilere yönelik bu çalışma çok da hoşuma gitti.
Çocukların mutluluğu karşısında ben de mutlu oldum. Derken çalışmaların ardı arkası gelmedi. Sivil toplum kuruluşlarının önemini iyi bilirim. Gelişmiş toplumların göstergesidir sivil toplum kuruluşları. Gelişmiş toplumlar da örgütlü olmaktan geçer. Arkadaşların bitmek tükenmek bitmeyen enerjisi karşısında duyarsız kalamazdım elbette ve geçen haftaki davetlerine katılarak kamuoyunu bilgilendirici açıklamalarda bulundum. Sizler de basın mensubu olarak bizim sesimiz oldunuz ve Çekmeköy halkına bu yöndeki düşüncelerimizi tarafsız bir şekilde aktardınız. Her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Yerel Gazete: Yine bu platform tarafından sizin adınıza okul önlerinde, hatta sınıf içlerinde onbinlerce öğrenciye simit ve meyve suyu ikram edildi, Çekmeköy’ün 21 mahallesinde tüm cadde ve sokaklarda yüzbinlerce ‘Daha Güzel Çekmeköy İçin Adayımız Hasan Öztürk’ broşürleri dağıtıldı, duvarlara adınız yazıldı, onca yardımlar yapıldı, isminiz güçlü şekilde sürekli gündemde tutuldu, ilçe tarihinde görülmemiş bir kamuoyu oluşturuldu… Bu platformun daha da büyüyerek yerel seçimlerden sonra da Çekmeköy için çalışmalarını sürdürmesini ister misiniz?..
Hasan Öztürk: Çekmeköy’ü Sevenler Platformu ya da benzer sivil toplum kuruluşlarının politize olmadıktan sonra gelişmeleri, güçlenmeleri ve büyümeleri toplum menfaatine olur. Çünkü bu gibi STK’lar toplumun gelişmesi için sibop görevi görürler. Çekmeköy Platformu da bu noktada yaşamını sürdürmeli.
Yerel Gazete: Platform üyeleri ile buluşmanız, oradaki açıklamalarınız ve yürüyüşünüz büyük ses getirdi. Açıklamanızda tehdit edildiğinizi ima ederek; “Bazı rahatsız edici telefonlar alıyorum, bazıları adaylık konusunda rahatsızlık duymuşlar. Beni arayıp parti içinde güçlüyüz, yetkiliyiz, seni aday yaptırmayız, adayımız başkası gibi konuşmalar doğru değil. Hepimizi bu vatanın evladıyız. Tehditlerle, baskılarla adaylıklar önlenemez. Demokratik katılımlar için demokratik platformları önemsiyorum” dediniz. Tam olarak ne söylemek istediniz?..
Hasan Öztürk: Evet bu söylemler bana ait hatta cümlemin sonuna, vatandaşın Çekmeköy’ü Sevenler Platformu gibi oluşumlara sahip çıkmasının kendini millet iradesinin üzerinde görenlere kırmızı kartı olarak değerlendirdiğimi de ekledim. Kraldan çok kralcı geçinen, ülke gerçeklerinden uzak, toplumdan kopuk birilerinin siyasal tehditleri beni yıldıramaz, sindiremez. Bu gibi baskılar etik değil, ahlaki hiç değil. Kaldı ki ben hiçbir zaman adayım da demedim henüz. Oysa ki bilgi, birikim ve tecrübemle en iyi belediyeciliği de yapabilirim.
Her işte olduğu gibi siyasette de tekelcilik olmamalı. Herkes özgürce çıkıp aday olabilmeli. Böyle bir yarış ortamında rekabet doğar ve bu rekabet de gelişimi destekler. Demokrasilerde rekabet çok önemli bir olgu. Neymiş ‘dayatma’ adaya karşı olduğumuzu söylemişiz. Bunu sadece ben değil herkes söylüyor. Bütün Çekmeköy halkı ‘dayatma’ adaya karşı. Dayatma adaydan kastımız ise toplumdan kopuk, halktan uzak, sokağı-caddeyi bilmeyen, sosyal ilişkileri zayıf olan manasındadır ve bu durum sadece bir parti için değil tüm siyasi partiler için geçerli bir kavramdır. Bir kalp kırmak Mekke’yi yıkmak kadar günahtır. Hiç kimse kendini toplumun üzerinde daha büyük bir güç olarak görmemeli.
Yerel Gazete: Yine o açıklamanızda “Adaylık noktasında karar için vakit çok erken. Hiç aklımda yoktu ama artık bir yola çıkılmış ve bu yolda her türlü kararı birlikte alacağız” dediniz. Sizin için bu yoldaki vakit ne zamandır?..
Hasan Öztürk: Bu yönde söylemiş olduğum vakit, seçim takvimidir. Tekrar tekrar söylüyorum aklımda olmayanı toplumdan duydum, gördüm ve hissettim. Çekmeköy halkının bu talep ve beklentileri doğrultusunda yine toplumla birlikte ortak bir karar vereceğiz elbette.
Yerel Gazete: Uzun yıllar Teknik Belediye Başkan yardımcılığı yaptınız. Birlikte siyaset yaptığınız, yol arkadaşlığı yaptığınız, belediye başkanı, yardımcıları ve partinizin ilçe yetkilileri ile yerel seçim sürecini istişare ediyor musunuz?..
Hasan Öztürk: Birlikte görev yaptığımız, siyaseten yol yürüdüğümüz tüm arkadaşlarımızla her zaman istişare ve diyalog halindeyiz. Fikir alışverişinde bulunarak süreci birlikte değerlendiriyoruz.
Yerel Gazete: Hasan Öztürk olarak sizin bir Çekmeköy hayaliniz var mı, Çekmeköy’ün daha nasıl bir yer olabileceğini düşünürsünüz?..
Hasan Öztürk: Beldeden ilçeye dönüşürken yakalanan o enerjiyle bir çok işleri halledilen bir kent Çekmeköy. Yerel anlamda hizmet ve yatırımlar büyük oranda tamamlanmış kamu binaları yapılmış bir durumda. Sadece deprem güvenliği hususunda 2000 öncesi yapılmış sitelerin dönüşümü konusu var. Malum deprem kuşağında bir şehir İstanbul ve bu konu ilçemiz için de hayati önemde bir değere sahip. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da üzerinde büyük hassasiyetle durduğu bir alan kentsel dönüşüm. Bu sitelerin en kısa zamanda yenilenmesi insanlarımızın depreme dayanıklı yapılarda yaşamını sürdürmesi bu şehrin önceliği diye düşünüyorum.
Yerel Gazete: Son olarak; Sizce iyi bir yerel yönetim anlayışı nasıl olmalıdır?
Hasan Öztürk: Her işte olduğu gibi yerel yönetimlerde de şeffaflık benim için en başta gelir. Nepotizm yani kayırmacılık olmadan, halkın direkt olarak katılımcı olduğu bir yerel yönetim anlayışına sahibim. Vatandaş her türlü iletişim kanalı aracılığıyla nasıl bir yönetim istediğine kendisi karar vermeli. ‘Kim milyoner olmak ister’ diye bir yarışma var ve bu yarışmada ‘seyirciye soralım’ jokeri kullanılarak alınan cevap genelde hep doğru çıkar. Yani kolektif aklı egemen kılan bir yönetim anlayışı, her zaman başarılı olur ve doğru yolda ilerler.
